Heyet Tahrir El Şam’ın Halep ve Hama’ya Yönelik Saldırıları
Terör örgütü Heyet Tahrir El Şam (HTŞ), Halep’i Suriye ordusundan alarak Hama’nın güneyine yöneldi. Halep, Suriye’nin en büyük şehirlerinden biri olarak Hama’nın tehdit altında kalmasıyla, terör unsurlarına yönelik hava saldırıları da artış gösterdi. Bu gelişmeler esnasında, Halep’in kuzeyinde YPG/SDG’nin kontrolü altında bulunan Tel Rıfat, Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu tarafından ele geçirildi. Esir alınan YPG üyeleri ve etkilileri, yapılan anlaşmalar neticesinde bölgedeki sivillerle birlikte tahliye edildi. Suriye Milli Ordusu, daha sonra Menbiç yönündeki YPG hedeflerine saldırılara başladı.
HTŞ’nin Askeri Taktikleri ve Eğitim Altyapısı
Özellikle HTŞ’ye bağlı teröristlerin kullandıkları askeri teçhizat, silahlarındaki dürbünler ve gece görüş gözlükleri gibi unsurlar dikkat çekti. Çatışma alanlarından alınan bilgiler, HTŞ’nin savaş taktiklerinin, Ukrayna ordusunun Rusya’nın Kursk bölgesine yönelik işgal girişiminde kullandığı yöntemlere benzediğini ortaya koydu. Rus medyası, daha önce Ukraynalı askeri uzmanların İdlib’te HTŞ teröristlerine ileri savaş teknikleri konusunda eğitim verdiğini bildirmişti.
Prof. Dr. Mehmet Yuva ile Suriye’nin Durumu Üzerine Görüşmeler
Heyet Tahrir El Şam’ın Halep, Serakip ve Hama bölgesindeki saldırılarını, Suriye ordusunun Hama’daki savunma hattını, terör örgütünün yıllar süren hazırlıklarını ve uluslararası güçlerin tepkilerini Prof. Dr. Mehmet Yuva ile konuştuk.
‘2016’da İsrailli Yetkililerin IŞİD’i Makbul Bulduğunu İfade Ettiği Dönem’
Türkiye’deki Suriye gelişmelerini aktaran medya organlarını eleştiren Prof. Dr. Yuva, HTŞ’nin bir terör örgütü olduğunu vurguladı. İsrail’deki yorumların, IŞİD dönemini hatırlattığını belirten Yuva, 2016’da Suriye’nin zayıflamasıyla birlikte İsrailli yetkililerin IŞİD’i makbul gördüklerini ifade etti:
- Ana akım medyanın Suriye sahasını anlatma çabalarının anlamlı olmadığını belirtti.
- HTŞ’nin ABD’nin tavsiyelerine göre sahada farklı bir tutum geliştirdiğini söyledi.
- Amerikalı yetkililerin HTŞ’yi terör örgütü olarak tanımasına rağmen, yaptıklarının ‘doğru ve yerinde’ olduğuna dair açıklamalar yaptığını aktardı.
‘HTŞ’nin İmajını Düzeltme Çabaları’
Prof. Dr. Yuva, HTŞ’nin meşruiyet kazanmak için kamera önünde daha dikkatli davrandığını, cihatçı sembolleri terk ettiğini ve “kafa kesmiyoruz” mesajı vermeye çalıştığını ifade etti. Ayrıca, Halep’te Türk bayrağını dalgalandırarak Türk toplumuna sempati kazanmaya çalıştıklarını belirtti:
- HTŞ’nin sahada kendi flamalarını kullanmadığını, daha önceki terör eylemlerine dair görüntüleri paylaşmaktan kaçındığını söyledi.
- Hristiyan ve Ermeni mahallelerine gidip yardım dağıttıklarını, ‘Size zarar vermeyeceğiz’ mesajı verdiklerini aktardı.
Askeri Gelişmeler ve Stratejik Değerlendirmeler
Suriye ordusunun Halep’i kaybetmesine dair çeşitli teorilere değinen Prof. Dr. Yuva, HTŞ’nin iyi eğitim aldığı ve Suriye ordusunun “lakayıt” davrandığını söyledi. Ukraynalı, İngiliz ve İsrailli istihbaratçılar tarafından desteklenen HTŞ’nin saldırılarının, Lübnan’daki ateşkesle aynı güne denk gelmesinin tesadüf olmadığını ifade etti:
- HTŞ’nin hızlı bir şekilde Halep ve İdlib’in birçok köyünü ele geçirmesinin nedenlerinin sorgulanması gerektiğini vurguladı.
- Türkiye medyasında bu konuların nadiren tartışıldığını belirtti.
‘Türkiye ve Rusya Arasındaki Olası Anlaşmalar’
Yaşanan gelişmelere dair bir diğer teorinin Türkiye ve Rusya arasında bir anlaşma olduğu yönünde olduğunu belirten Yuva, Türkiye’nin HTŞ’den kurtulmak için İdlib’ten çıkmasını istediğini ifade etti:
- HTŞ’nin imha edilmesinin, Türkiye’nin çıkarına olacağını savundu.
- Tel Rıfat’ın hızlı düşüşünün, Türkiye-Rusya zımni mutabakatı ile ilişkili olabileceğini belirtti.
Sonuç ve Gelecek Vizyonu
Prof. Dr. Yuva, Suriye’deki terör örgütlerinin tasfiyesinin, Suriye’nin yeniden inşasında önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’ın Suriye’nin yanında konumlandığını ve terörle mücadelesini desteklediğini belirtti:
- Esad’ın meşru muhalefetle görüşmemesinin sorunlara yol açtığını söyledi.
- Türkiye’nin Rusya ile işbirliği yaparak Suriye ile barış sürecine girmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, terör örgütlerinin tasfiyesi gerçekleşirse, Suriye’de siyaseten muhalif olan kişilerin Şam ile bir araya gelmesi mümkün olabilecektir.