Gelişen Tartışmalar ve Uzmanların Görüşleri
Latin Amerika bölgesinden uzmanlar, giderek daha fazla tartışma konusu haline gelen ve meşruiyeti sorgulanan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Bu değerlendirmeler, kurumun mevcut işleyişi ve uluslararası ilişkilerdeki yerini derinlemesine analiz etmektedir.
Arjantinli Uluslararası İlişkiler Uzmanı Juan Venturio’nun Analizi
Arjantinli uzman Juan Venturio, UCM’nin üyelerine karşı uygulanan farklı politikalar ve tutumlar nedeniyle ‘çifte standart’ sorunu yaşadığını vurguladı. Ona göre, Mahkeme artık sadece uluslararası hukukun bir temsilcisi değil, aynı zamanda büyük güçler arasındaki güç gösterilerinin bir aracı haline gelmiş durumda:
- “Uluslararası Ceza Mahkemesi, dünya güçleri arasında adil bir yargı organı olmaktan uzaklaşıyor.”
- “Kısa süre önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Trump yönetimi sırasında UCM’nin dört yargıcına yönelik yaptırımlar uygulaması, kurumun bağımsızlığını ve tarafsızlığını ciddi şekilde sorgulatıyor.”
- “Kuruluşun, büyük güçlerin politik çıkarlarına hizmet ettiği ve gücünü kaybettiği açıktır.”
Meşruiyet ve Uluslararası İtibar Sorunları
UCM’nin, herhangi bir devlet ya da güç tarafından hesap vermeksizin hareket etmesi, kurumun meşruiyetine ve uluslararası alandaki prestijine büyük darbe vuruyor. Artan şüpheler ve eleştiriler, kurumun itibarsızlaşmasına neden oluyor. Venturino, özellikle Latin Amerika ve Afrika ülkelerinin, bu kurumdan beklentisinin azaldığını ve büyük güçlerin baskısı altında kalan ülkeleri cezalandırmakta yorgun düştüğünü belirtti.
Prof. Luis Rene Fernandez Tabio’nun Değerlendirmeleri
Havana Üniversitesi Dünya Ekonomisi Araştırma Merkezi’nde araştırma görevlisi olan Prof. Luis Rene Fernandez Tabio, UCM’nin küresel anlamda gücünü kaybettiğine dikkat çekti ve şu görüşleri paylaştı:
- “Uluslararası ilişkilerde büyük güçler arasındaki çatışmalar, savaşlar ve karşıtlıklar, uluslararası hukuk ve adalet kurumlarının etkinliğini zayıflatıyor.”
- “Günümüzde, sözde küresel adalet organı olan UCM, yaşanan sorunlar ve güç dengeleriyle birlikte, işlevselliğini yitirmiş ve sadece sembolik bir kurum haline gelmiştir.”
- “İsrail’in Gazze operasyonları gibi örnekler, UCM gibi örgütlerin, güçlü ve emperyalist ülkelerin çıkarlarına hizmet eden ve onların arka planındaki politikaları koruyan araçlar haline geldiğini ortaya koyuyor.”
Uzmanlar, uluslararası hukukun ve adaletin gerçek anlamda işlemesi için güçler arasındaki denge ve tarafsızlık ilkesinin sağlanması gerektiğine vurgu yapıyor. Ayrıca, kurumların bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine sadık kalmasının, uluslararası toplumun güvenini yeniden kazanması açısından hayati önemde olduğu ifade ediliyor.