Ukrayna Barış Konferansı ve Ülkelerin Destek Durumu
İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan ve 17 Haziran’da güncellenen verilere göre, Irak ve Ürdün‘ün ardından Ruanda da, geçtiğimiz hafta sonu İsviçre’de düzenlenen Ukrayna’da barış konulu konferansın ortak bildirisini destekleyen ülkeler listesinden çıkarıldı. 16 Haziran’da, ortak bildiriyi destekleyen ülkeler listesinde yer aldığı belirtilen Ruanda, daha sonra bu listeden çıkarıldığı anlaşıldı. Bir gün önce, Irak ve Ürdün’ün başlangıçta ortak bildiriyi imzalamış olarak gösterildiği ancak daha sonra bu iki ülkenin dışarıda bırakıldığı açıklandı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, daha sonraki bir açıklamasında, Irak ve Ürdün’ün Ukrayna’ya ilişkin nihai bildiriyi imzalayanlar listesine bir “koordinasyon sorunu” nedeniyle yanlışlıkla eklendiğini ifade etti. Bu durum, ülkelerin tutumlarının nasıl değişebileceğini ve diplomatik ilişkilerin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.
BRICS üyeleri olan Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri ve bunlara ek olarak Ermenistan, Bahreyn, Endonezya, Libya, Meksika, Suudi Arabistan ve Tayland gibi ülkelerin de bildiriyi imzalamayı reddettiği anlaşılmıştır. Bu durum, uluslararası platformda barış önerilerine olan yaklaşımın çeşitliliğini yansıtıyor.
Vatikan Basın Servisi’nin Sputnik’e yaptığı açıklamaya göre, Vatikan’ın gözlemci statüsü nedeniyle belgeyi imzalamadığı bildirilirken, dolayısıyla İsviçre’deki ortak bildiri, etkinliğe katılan 91 ülkeden 77’si tarafından imzalanmış oldu. Bu, uluslararası işbirliğinin ve uzlaşı arayışlarının önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, geçtiğimiz cuma günü Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için bazı yeni barış önerilerinde bulundu. Bu öneriler arasında Kırım, Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye bölgelerinin statüsünün Rusya toprakları olarak tanınması, Ukrayna’nın bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statüye sahip olması, askersizleştirilmesi ve aynı zamanda Rusya karşıtı yaptırımların kaldırılması yer alıyordu. Bu koşullar arasında Kiev’in NATO’ya katılmayı reddetmesi de bulunmaktaydı.
