featured
  1. Haberler
  2. Amerika
  3. ABD Askerlerinin Güney Kıbrıs’a Yerleşimi ve Askeri İşbirliği

ABD Askerlerinin Güney Kıbrıs’a Yerleşimi ve Askeri İşbirliği

ABD özel kuvvetler personeli, helikopterleri ve savaş uçakları ile birlikte, Güney Kıbrıs’ta yer alan eski bir Türk köyü olan Tatlısu ve günümüzdeki adıyla Mari’deki askeri üsse yerleşti. Bu konuşlanma, ABD’nin Mari’deki askeri varlığını güçlendirmek amacıyla helikopter üssündeki inşaatların hızlandırıldığını gösteriyor. Amerikan askerleri, daha önce 2020 yılında Güney Kıbrıs’a gelerek adada konuşlanmıştı. Ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden tarafından onaylanan yeni savunma bütçesi, Güney Kıbrıs ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki askeri işbirliğini derinleştirmeyi hedefliyor.

Güney Kıbrıs Rum gazetelerine göre, Biden’ın imzaladığı tasarı sayesinde, Güney Kıbrıs NATO üyesi olmadığı halde ABD ile özel askeri işbirliği yapabilecek ve uluslararası tatbikatlara katılım gösterebilecek. Diğer yandan Batı’da, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılımı yönünde çeşitli tartışmalar gündeme geldi. 32 NATO üyesinden biri olan ve veto hakkını elinde bulunduran Türkiye, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana Güney Kıbrıs’ı tanımıyor. Avrupa Birliği üyesi olan Güney Kıbrıs, kendilerinin adanın tamamını temsil ettiğini iddia ediyor ve Batı ülkeleri, Kıbrıs’ın kuzeyindeki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ya da adadaki Türk toplumunu tanımıyor. Euronews’e göre, mevcut siyasi gerçeklikler, Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğine engel teşkil edebilir.

Öte yandan, Türkiye’ye karşı Avrupa Birliği’nin sıklıkla öne sürdüğü bir argüman olan Kıbrıs meselesinin, salı günü Türkiye’ye gelecek AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından da gündeme getirilmesi olasılığı bulunduğu kaydedildi.

Doğu Akdeniz’deki Askeri Stratejiler

ABD ordusunun helikopterler ve uçaklar ile Güney Kıbrıs’a konuşlanması, Doğu Akdeniz’deki Yunanistan-Güney Kıbrıs-İsrail üçlü işbirliğini, Doğu Akdeniz gaz kaynaklarının ve enerji sevkiyatının önemini, Suriye’de Türkiye’yi bekleyen potansiyel tehlikeleri ve Türkiye’nin atması gereken adımları, Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ile konuştuk.

‘ABD askerlerinin Güney Kıbrıs’a yerleşmesi, Türkiye’yi çevreleme politikasının son aşaması’

Beyazıt Karataş, Amerika Birleşik Devletleri’nin 2019’dan beri Güney Kıbrıs’a gösterdiği ilginin altını çizerken, 2022’de kaldırılan silah ambargosuyla birlikte askeri stratejik ortaklığın derinleştiğini belirtir. Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail’in Doğu Akdeniz’de enerji ve enerji sevkiyatı konusunda birlik oluşturduğunu ifade eden Karataş, ABD özel kuvvetler personelinin Kıbrıs’a konuşlanmasını, Yunanistan’ın Dedeağaç şehrinden başlayan “Türkiye’yi çevreleme” politikasının son halkası olarak değerlendirmektedir:

  • “Kıbrıs’ta, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde devam eden faaliyetler yeni değil. 2019 Aralık ayında ABD Başkanı Donald Trump, görev teslim etmeden önce, Güney Kıbrıs’a ilişkin bir yasa imzaladı. Biden da iş başına gelmeden önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanını Beyaz Saray’da ağırladı.”
  • “Güvenlik ve enerji işbirliğinin bir arada olduğunu görüyoruz. 2020’de kaldırılan silah ambargosu sonrasında, ABD özel kuvvetlerinin yaklaşık 400-500 kişilik bir personeli Güney Kıbrıs’a geldi.”
  • “2024 Ocak ayında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve ABD arasında bir savunma işbirliği anlaşması imzalandı.”

Karataş, ABD’nin Mari Üssü’nde inşaat yapmayı planladığını ve bu alanın, geçmişte Türk nüfusun yoğun olduğu bir yer olduğunu vurguluyor. ABD’nin helikopterlerini ve savaş gemilerini bu üsse konuşlandırmayı planladığını ifade eden Karataş, bu durumun Türkiye için ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirtmektedir.

‘İki Devletli Çözüm İhtiyacı’

Batı’nın Kıbrıs’ta Türk toplumunu yok sayarak politika yürüttüğünü belirten Karataş, ABD’nin silah sevkiyatı sonrası Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs’ta deniz ve hava üsleri konusunu gündeme getirmesi gerektiğini vurguladı. Karataş, “Artık Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başka Türkiye’nin güvenliğiyle alakalı hiçbir Kıbrıs konuşması içine girmememiz gerekir” dedi. Yunan-Rum tarafının, çözüm istemediğini ve Türkiye’nin ulusal güvenliği için iki devletli çözüm gerektiğini savunmaktadır.

Suriye ve Türkiye’nin Güvenliği

Beyazıt Karataş, Suriye’deki siyasi otoritenin kaybolduğuna işaret ederek, Türkiye’nin ulusal çıkarları ve ulusal güvenliği için gerekli adımları gecikmeden atması gerektiğini belirtti. Suriye’de ortaya çıkan güvenlik boşluğunun Türkiye’nin güvenliği için tehdit oluşturduğunu söyleyen Karataş, Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamak için harekete geçmesi gerektiğini vurgulamaktadır. “Türkiye, Suriye’de güvenliğini sağlamak adına harekâtlar yapmalıdır” dedi.

Karataş, Türkiye’nin önümüzdeki dönem içerisinde Kıbrıs’ta kaybetmemesi gerektiğini, aksi halde Suriye ve Irak’taki haklarının da tehlikeye gireceğini belirtti. Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki haklarını korumak için gereken adımları atması ve içte birlik sağlanması gerektiğini vurguladı. “Bu nedenle, Türkiye’nin güvenliği açısından kritik olan Kıbrıs ve çevresindeki gelişmeleri dikkatle takip etmeliyiz” dedi.

ABD Askerlerinin Güney Kıbrıs’a Yerleşimi ve Askeri İşbirliği
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir