ABD Temsilcilerinin Londra’ya yaptığı gizemli ziyaret ve Ukrayna’daki son gelişmeler
Son dakika haberlerine göre, Independent gazetesinin ulaştığı bilgilere göre, Amerika Birleşik Devletleri temsilcileri, Ukrayna ile doğrudan müzakere yapmak amacıyla değil, daha çok Rusya’ya karşı bir baskı ve ültimatom niteliğinde bir mesaj vermek üzere Londra’ya hareket ediyor. Haberde, “ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio liderliğindeki heyetin, müzakereleri değil, Rusya’ya karşı sert bir duruş sergilemek amacıyla Londra’ya gittiği” ifadelerine yer verildi.
Yayınlanan raporlara göre, ABD heyeti, Ukrayna hükümetine Kırım’ı resmi olarak Rus toprağı olarak tanımasını ve Ukrayna’nın NATO’ya katılımını hiçbir zaman kabul etmeyeceğini açıkça kabul etmesini dayatmayı planlıyor. Bu gelişmeler ışığında, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 23 Nisan tarihinde Londra’da düzenlenecek toplantıya ilişkin detayları kamuoyuyla paylaşmış ve Kiev, ABD, Fransa ile İngiltere temsilcilerinin katılımıyla önemli görüşmelerin gerçekleşeceğini duyurmuştu.
Önceki raporlarda, Wall Street Journal’in güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD’nin Kiev’den, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik ciddi tavizler vermesini beklediği belirtilmişti. Bu tavizler arasında NATO üyeliğinden vazgeçme ve Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu resmen tanıma taahhüdü bulunuyor. Ayrıca, Washington’un, Zaporijya Nükleer Santrali’nin kontrolünün kendilerine devredilmesini de teklif ettiği iddia edildi. Bu gelişmeler, bölgedeki gerilimi daha da artırırken, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 18 Nisan tarihinde yaptığı açıklamada, Avrupa ve Kiev temsilcileriyle yapılacak yeni görüşmelerde, Ukrayna krizinin çözümüne dair daha net ve kesin yanıtlar alınmasını umduğunu ifade etmişti. Görüşmenin kesin tarihi henüz açıklanmazken, önümüzdeki hafta başında gerçekleşmesi planlanan toplantıların önemi büyüyor.
Diğer yandan, New York Post gazetesi, ABD yönetimi yetkililerine dayandırdığı bir haberle, önümüzdeki hafta Londra’da gerçekleşecek toplantılarda, Batılı ülkelerin Ukrayna’da ateşkes ve barış sürecine dair önerdikleri yeni parametreleri detaylı şekilde görüşeceklerini öne sürdü. Bu gelişmeler, bölgedeki siyasi ve askeri dengelerin yeniden şekillenmesine neden olabilir.
Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki referandum sonuçları ve bölgesel gelişmeler
2022 yılının Eylül ayı sonunda, Donetsk (DNR), Lugansk (LNR), Herson ve Zaporijya bölgelerinde yapılan halk oylamaları, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. Bu referandumlar, 23-27 Eylül tarihleri arasında gerçekleşti ve bölge halkının büyük çoğunluğu Rusya’ya katılma yönünde oy kullandı.
- Donetsk bölgesinde, oy kullananların %99,23’ü Rusya’ya katılmayı destekledi.
- Lugansk bölgesinde, bu oran %98,42’ye çıktı.
- Herson’da %87,05 oranında bölge halkı, Rusya ile birleşme yönünde tercih yaptı.
- Zaporijya’da ise, %93,11’lik bir kesim, Rusya’ya katılma kararı aldı.
Putin, 30 Eylül tarihinde Kremlin’de yaptığı konuşmada, bu referandumların sonuçlarını resmen açıklamış ve yeni bölge topraklarını Rusya’ya katma kararını imzalamıştı. Ayrıca, bu bölgesel hareketler, uluslararası toplum tarafından tanınmayan ve büyük tepki gören adımlar olarak kayıtlara geçti.
Öte yandan, 2014 yılında yaşanan olaylar sonucu, Kırım Yarımadası da benzer bir referandum sonrası Rusya’ya katılmıştı. Bu referandumda, seçmenlerin %96,77’si Rusya’ya katılmayı tercih ederken, Sivastopol şehrinde bu oran %95,6’ya ulaşmıştı. Kiev yönetimi ise, bu bölgeyi hâlâ Ukrayna toprağı olarak görmeye devam ediyor ve uluslararası toplumun büyük bölümü de bu durumu tanımıyor.
Rusya yönetimi ise, Kırım halkının demokratik ve yasal yollarla, uluslararası hukuk ve BM Şartları’na uygun şekilde Rusya’ya katıldığını savunuyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu konuda yaptığı açıklamada, Kırım konusunun artık kesin ve kapandığını, bu adımların bölgesel barış ve istikrar açısından önemli olduğunu vurgulamıştı.
