featured
  1. Haberler
  2. Amerika
  3. ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki Husi Militanlarına Yönelik Hava Harekatları

ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki Husi Militanlarına Yönelik Hava Harekatları

ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki Husilere Yönelik Hava Harekatları

ABD ve İngiltere, Yemen’deki Husi militanlarına karşı hava saldırılarına devam ediyor. ABD saldırıları sırasında 50’den fazla sivilin hayatını kaybettiği bildirilirken, Pentagon yetkilileri de çok sayıda Husi yetkilisi ve komutanının öldürüldüğünü açıkladı. Aynı zamanda, ABD basınında İran’ın nükleer programı tekrar gündeme gelmiş durumda. ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, “Taraflar, İran’ın İsrail’i yok edecek kapasiteye erişmemesi konusunda uzlaştı” ifadelerini kullanarak, İran’ın nükleer silah edinmemesi gerektiği mesajını verdi.

Trump, Yemen’deki Husilerin atacağı her kurşunun hesabının İran’dan sorulacağını ifade etti. Ayrıca, Husilerin “Her türlü kaybedeceğini, savaşın asla adil bir şekilde sonuçlanmayacağını ve saldırıların devam edeceğini” belirtti. İran’ın Yemen’e silah sevkiyatını durdurması gerektiğine dair yeni bir mesaj yayımlayarak, Yemen’e yönelik sert operasyonlarına devam edeceklerinin altını çizdi.

İran’ın Nükleer Süreci ve ABD’nin Yaklaşımı

ABD’nin Yemen saldırılarını, İran’ın nükleer sürecindeki gelişmelerle ve müzakerelerdeki son durumla bağlantılı olarak değerlendiren Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Bilgehan Alagöz, “Trump’ın çok taraflı anlaşmalara karşı bir alerjisi var. Bu nedenle, ABD-İran müzakere süreci yeniden başlayabilir” dedi.

Dr. Alagöz, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak Çin’de düzenlenen Rusya-Çin-İran zirvesine dikkat çekti. ABD’nin çok taraflı anlaşma yerine maksimum baskı politikası ile İran ile doğrudan masaya oturmayı düşünebileceğini belirtti:

  • “Geçen hafta, nükleer diplomasi açısından hareketli geçti; BM Güvenlik Konseyi’nde beş daimi üyenin katıldığı bir kapalı oturum yapıldı.”
  • “Trump, BAE aracılığıyla İran’a bir mektup gönderdi. Çin’in ev sahipliğinde Rusya ve İran’ın bir araya geldiği toplantıdan beş maddelik bir bildiri çıktı.”
  • “İran, Trump’ın yönetimiyle yeni bir müzakere sürecine girebilir.”

Dr. Alagöz, İran’ın mevcut ekonomik ve askeri sıkıntılarının, Rusya ve Çin ile olan ilişkilerini derinleştirdiğini vurguladı. “İran’ın nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilme kozunu kullanması, ancak Rusya ve Çin’in buna olumlu bakmadığını gösteriyor” diye ekledi.

İran’da Reformistler ve Muhafazakarlar Arasındaki Çatışma

İran’da reformistler ve muhafazakar kanat arasında nükleer müzakerelere dair bir uyumsuzluk olduğunu ifade eden Dr. Alagöz, reformistlerin dış politikada daha açık bir duruş sergileyerek, izolasyondan kurtulma çabası içinde olduklarını belirtti:

  • “Reformistler, dünyadan izole kalma pozisyonuna eleştirel bakıyor ve müzakerelerin başlatılması gerektiğini savunuyor.”
  • “Muhafazakar kesim ise, mevcut durumu korumak adına müzakerelere karşı çıkıyor.”

Dr. Alagöz, Cevad Zarif’in istifasının İran’da büyük bir siyasi deprem yaratmadığını belirtti. “Zarif, halk arasında pek sevilen bir figür değildi. Onun istifası, mevcut siyasi yapıyı etkilemeyecek bir durum olarak değerlendiriliyor” dedi.

Suudi Arabistan’ın Görüşü ve ABD’nin Yemen Saldırıları

Körfez devletlerinin İran’ın Suriye’den çekilmesini memnuniyetle karşıladığını ifade eden Alagöz, Suudi Arabistan’ın ABD’nin Yemen saldırılarından memnuniyet duyduğunu belirtti:

  • “Körfez ülkeleri arasında farklılıklar olsa da, Suudi Arabistan başta olmak üzere, İran varlığından rahatsızlar.”
  • “ABD’nin Yemen’e askeri müdahaleleri, Suudi Arabistan’ın güvenliğini sağlama gerekçesiyle yapılıyor.”

Alagöz, Yemen’in stratejik öneminin altını çizerken, ABD’nin Çin ile olan rekabetinin de burada belirleyici bir faktör olduğunu sözlerine ekledi. “Yemen, sadece İran’a değil, aynı zamanda Çin’e yönelik önemli bir mesaj taşıyor” diye ifade etti.

Türkiye ve İran İlişkilerindeki Gerginlik

Dr. Bilgehan Alagöz, Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerin gerginleştiğini ve İran’ın Türkiye’yi İsrail’den daha büyük bir tehdit olarak gördüğünü belirtti:

  • “Türkiye’nin Azerbaycan ile olan ilişkileri ve Suriye’deki faaliyetleri, İran’ın endişelerini artırdı.”
  • “İran, Türkiye’nin kazanımlarını kendi kaybı olarak algılıyor ve bu durum, iki ülke arasında sürekli bir gerilim yaratıyor.”

Alagöz, bu gerginliğin askeri bir çatışmaya dönüşmeyeceğini, ancak jeopolitik rekabetin devam edeceğini öngördüğünü ifade etti. “İran, güvenlik politikalarını güncelleyerek, yönünü Güney Kafkasya ve Orta Asya’ya çevirmiş durumda” dedi.

ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki Husi Militanlarına Yönelik Hava Harekatları
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir