ABD Hava Kuvvetleri’nin Lakenheath Üssü’nde Yeni Nükleer Tesisleri Planları
Son dönemde sızdırılan belgeler, ABD Hava Kuvvetleri’nin, İngiltere’de bulunan Lakenheath Hava Üssünde yeni ve gelişmiş askeri altyapılar inşa etmeyi amaçladığını ortaya koyuyor. Bu projeler, özellikle nükleer silahların güvenliği ve hazır olma durumu açısından kritik öneme sahip.
Planlanan Yapılar ve Bütçe Detayları
ABD Hava Kuvvetleri’nin 2026 mali yılı bütçe dokümanlarına göre, 1979 yılında inşa edilen mevcut tesislerin yerine iki büyük proje planlanıyor. Bunlardan biri, yaklaşık 104 milyon dolar tutarında yeni bir komuta merkezi olacak; diğeri ise yaklaşık 149 milyon dolar maliyetle yeni bir Defender Harekât Üssü inşa edilmesini sağlayacak. Bu projelerin toplam maliyeti ise 253 milyon dolar civarında.
Projelerin İçeriği ve Amaçları
- Komuta Merkezi: Müdahale, iletişim ve acil durum yönetim merkezleri ile elektromanyetik etkilere karşı korunma sistemleri içerecek şekilde tasarlandı.
- Yeni Harekât Üssü: Bir cephanelik, çeşitli depolama alanları, güvenlik odası ve 22 hızlı müdahale aracından oluşan filo inşa edilecek. Ayrıca, güvenlik personel sayısı 221 kişi artarak toplamda 575’e ulaşacak.
İnşaatların 2031 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Bu gelişmeler, ABD’nin küresel stratejileri doğrultusunda nükleer silahların güvenli ve etkin kullanımını sağlayacak altyapı geliştirmelerini temsil ediyor.
Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler
Önceden UK Defence Journal tarafından bildirilen bilgilere göre, ABD ilk kez 17 yıl aradan sonra İngiltere’ye nükleer silah yerleştirdi. Kaynaklara göre, Suffolk bölgesinde bulunan Lakenheath Üssü’ne B61-12 termonükleer bombaları konuşlandırıldı. Resmi yetkililer henüz bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı.
Rusya’nın Endişeleri ve Bölgesel Güvenlik Durumu
Rusya, NATO’nun Avrupa’daki askeri güçlerini artırması nedeniyle endişelerini sıkça dile getiriyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamalarda, NATO ile eşit haklar temelinde diyaloğa açık olduklarını ve Batı’nın kıtayı silahlandırma yolundan vazgeçmesi gerektiğini belirtiyor. Bu gelişmeler, bölge güvenliği açısından önemli bir kırılma noktası olarak görülüyor.
