Avrupa Birliği’nden Gürcistan’a Uyarılar
Avrupa Birliği’nin Gürcistan Büyükelçisi Pawel Herczynski, gazetecilere yaptığı açıklamalarda, 26 Ekim’de gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinin uluslararası standartlara uygun bir şekilde yapılmaması durumunda AB’nin ciddi yaptırımlar uygulayabileceğini vurguladı. Bu yaptırımlar arasında, vizesiz rejimin askıya alınması ve mali yardımın kesilmesi gibi önlemler yer alıyor. Herczynski, bunun bir tehdit değil, bir gerçek olduğunu belirtti.
“Avrupa Birliği, Gürcü yetkililerin eylem ve kararlarının, Gürcistan ile AB arasındaki ilişkileri bu kadar düşük bir seviyeye getirdiğini açıkça ifade etti” diyen Herczynski, AB’nin seçimlerin nasıl gerçekleşeceğini dikkatle izleyeceğini kaydetti. Konuşmasında, “Seçimlerin en yüksek uluslararası standartlara göre yapılmasını umuyoruz. Eğer bu sağlanmazsa, farklı seçenekler sunmaya hazırız. Bu tehdit değil, bir gerçekliktir. Geçmişte seçimlerin özgür ve adil olmadığı durumlar yaşadık ve gerekirse yaptırım uygulamak zorunda kalacağız” dedi.
AB’nin sıradan Gürcü vatandaşlarını cezalandırmak istemediğini ifade eden Herczynski, “Kimse sıradan vatandaşları cezalandırmak istemez, ancak yetkililerin eylem ve açıklamalarına göre hareket etmek zorundayız. Hükümete mali yardımı askıya almaya karar verdik bile” şeklinde konuştu.
Gürcistan’ın Kaybedecekleri
Gürcistan’ın şu anda 121 milyon dolarlık Avrupa yardımını kaybettiğini belirten Herczynski, bu durumun yalnızca hükümetin mevcut yardım programları için geçerli olduğunu ifade etti. Hükümetin gidişatının değişmemesi durumunda, Gürcistan’ın daha fazla kayıptan kaçınamayacağını vurguladı. “Eğer Gürcüler, oylarıyla Avrupa Birliği’ne katılmama kararı alırlarsa, Gürcistan, üyelik öncesinde aktarılan tüm mali yardımları kaybedecek ve yeni üye olan ülkelerin aldığı tüm ekonomik destekten mahrum kalacaktır” dedi.
Herczynski, 27 AB ülkesinin liderlerinin, Gürcistan’ın Avrupa entegrasyon sürecini askıya alma kararını aldığını hatırlatarak, Kasım 2023’teki ilk AB genişleme raporunda Gürcistan’ın temel gerekliliklerinden birinin, Batı ve Avrupa Birliği’ne karşı propagandayı sonlandırması gerektiğini bildirdi. “Ne yazık ki, geçen yıl boyunca Batı karşıtı ve Avrupa karşıtı dezenformasyon durmadı. Bu kabul edilemez. Avrupa Birliği’ne katılmak isteyen bir ülke için bu durum kesinlikle hoş görülemez” diye ekledi.
Seçimlerin Önemi ve Darbe İddiaları
Yaklaşan parlamento seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Herczynski, bu seçimlerin Gürcistan vatandaşlarının iradesine bağlı olduğunun altını çizdi. “Eğer Gürcistan’ı tek partili bir devlete dönüştürmeye, tüm muhalefet partilerini yasaklamaya, sivil toplum örgütlerini sınır dışı etmeye ve özgür medyaya yer bırakmamaya karar verirseniz, size açıkça söyleyeyim; Gürcistan bugün, yarın ve 2030’da Avrupa Birliği üyesi olmayacaktır” dedi.
Diğer yandan, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), ABD’nin Gürcistan’da iktidarı değiştirme planları yaptığını iddia etti. SVR’den yapılan açıklamada, Washington’un 26 Ekim’de yapılacak parlamento seçimleri sonucunda iktidar değişikliği hedefinde kararlı olduğu ifade edildi. SVR, ABD’nin planladığı kampanyada Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin başrolde olacağını ve Cumhurbaşkanı’nın, AB üyelik müzakerelerinin bozulmasından hükümeti sorumlu tutacağını öne sürdü.
Gürcistan’daki ‘yabancı ajan yasa tasarısı’ olarak bilinen yasa tasarısına karşı artan protestoları değerlendiren Medvedev, bu eylemlerin arkasında deneyimli bir Hollywood eli olduğunu belirtti. “Başkent Tiflis’te yabancı ajanlar yasasıyla ilgili tartışmalar, sokak çatışmalarına ve parlamentodaki kavgalara dönüştü. Bu tür eylemleri spontane protestolar olarak adlandıranlar, kendi aynasına ilk taşı atanlardır” dedi.
ABD’nin İki Darbe Girişimi
Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi Danışmanı Derek Chollet ile yaptığı görüşmede, 2020-2023 yılları arasında iki darbe girişimine tanık olduğunu ifade etti. Kobakhidze, 2020 parlamento seçimleri sırasında, Uluslararası Adil Seçim ve Demokrasi Derneği’nin (ISFED) paralel bir oy sayımıyla sonuçları tahrif ettiğini belirtti. “Bu seçimlerin sözde tarihin en kötü seçimleri olduğuna dair yanlış bir sonucu kamuoyuna duyurdular” dedi.
Radikal muhalefetin parlamentoyu sabote etmek için bu durumu bahane olarak kullandığını dile getiren Kobakhidze, 19 Nisan 2020’de, Avrupa Konseyi başkanı tarafından yapılan ve Charles Michel Anlaşması olarak adlandırılan bir anlaşmayı imzalamak zorunda kaldıklarını hatırlattı. Bu anlaşma, Gürcistan’da anayasaya aykırı bir siyasi anlaşma olarak nitelendirildi. Anlaşma gereği, yerel seçimlerde oyların en az yüzde 43’ünü kazanamazlarsa, erken parlamento seçimlerine gitmeyi taahhüt ettiler, ancak Gürcü Rüyası bu engeli aşmayı başardı.
Kobakhidze, “Bu sürecin amacı, halkın iradesine karşı hükümeti değiştirmekti ama bu gerçekleşmedi” diyerek ikinci darbe girişiminin Haziran 2022’de olduğunu söyledi. Kobakhidze, sivil toplum kuruluşlarının hükümet karşıtı mitinglerde aktif rol aldığını ve bu durumun doğrudan bir darbe girişimi olduğunu ifade etti. “Yabancı Nüfuzunun Şeffaflığı yasası işleseydi, STK’lar bunlara cesaret edemezdi” diyerek sözlerini tamamladı.
