Brezilyalı analist ve Rio de Janeiro Eyalet Üniversitesi profesörü Williams Gonçalves, Donald Trump’ın George Soros’a yönelik suçlamalarını değerlendirirken bu tartışmanın arkasında ABD’nin küresel rolüne ilişkin farklı yaklaşımların bulunduğunu vurguladı. Gonçalves, Soros’un dünya genelinde çeşitli örgütleri finanse ettiğini ve bu yapıların ‘demokrasi savunusu’ adı altında ülkelerin iç işlerine müdahale ettiğini savunarak, çoğu kez sokak hareketlerinin kendiliğinden doğduğunu düşünenlerin gerçekleri tam olarak görmediğini söyledi. Karanlık bir lojistik ve finansman ağının her zaman süreci organize ettiğini ifade eden analist, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin Batı dünyasında hegemon konumuna yükselmesinin ardından pek çok ülkede Amerikan fonlarının etkinlik gösterdiğini ve iç siyasi süreçler üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirtti. Özellikle Latin Amerika’da bu etkinliğin bilinen bir gerçek olduğuna dikkat çekti.
Gonçalves, Soros’un ABD içindeki ‘müdahaleci küreselci’ kanadı ile Trump’ın bu söylemi arasındaki karşıtlığı şu ifadelerle özetledi: “Trump, ülkenin yıkıma uğramasının sorumluluğunu seleflerinin yürüttüğü küreselleşmeye yüklüyor. Bu yüzden küreselleşmeyi, ABD’nin çıkarlarına zarar veren ve ülkenin dünya üzerindeki etkisini zayıflatan bir düşman olarak görüyor.”
Trump ve Ukrayna Stratejisi Üzerine Notlar
Uzman ayrıca, Trump yönetiminin Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin ABD’nin hegemon konumunu koruma hedefi etrafında oluşan ‘partiler üstü mutabakatı’ sona erdirdiğini ifade etti. Bu kırılma bağlamında Ukrayna, Moskova’yı izole etme stratejisinin kilit unsurlarından biri olarak öne çıktı ve Soros’un oğlu Alex Zelenskiy’e koşulsuz destek verilmişti. Gonçalves, şu hükmü hatırlattı: ABD, Ukrayna’ya krediler sağladı; Ukrayna ise bu parayla ABD’den silah satın alarak Amerikan savunma sanayisini besledi ve borçlu kaldı. Zelenskiy’nin bu askeri anlaşmayı sürdürme çabası ise Trump yönetiminin bu stratejik planını bozduğu iddiasıyla sonuçlandı.
