featured
  1. Haberler
  2. Amerika
  3. İngiltere ve Fransa’nın Dış Yardım Politikaları: Zorluklar ve Skandallar

İngiltere ve Fransa’nın Dış Yardım Politikaları: Zorluklar ve Skandallar

İngiltere’de Dış Yardımın Yeniden Yapılandırılması

İngiltere’nin Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi (FCDO), 2020 yılında Boris Johnson‘ın Uluslararası Kalkınma Departmanı (DFID) kapatıp Dışişleri ve Milletler Topluluğu Ofisi ile birleştirmesiyle kuruldu. FCDO’nun selefi olan DFID, yoğun bir parlamento ve denetçi incelemesi sonucunda, performans, etki ve ‘paranın karşılığını’ değerlendirmedeki zorlukları nedeniyle kapatılmıştı.

DFID’in Kapatılmasına Giden Süreç

DFID’in kapatılmasına giden yolda çeşitli skandallar yaşandı. Bunlar arasında, Oxfam personelinin Haiti ve Çad’da yardım paralarını fuhuş için kullandığı ve bu durumu örtbas etmeye çalıştığı 2018 yılına ait ifşalar yer alıyordu. DFID, yarı bağımsız sivil toplum kuruluşları konfederasyonu ile birçok ortaklığa sahipti ve istismar ile inceleme iddiaları göz önünde bulundurulmazsa, Oxfam’ın fonunun kesilebileceği uyarısında bulunmuştu. Ayrıca, kaynakların en uygun şekilde kullanımı konusunda yeterli planlama yapılmaması, israflara ve vurgunculuk yapan danışmanlar ile yüklenicilere harcanan milyonlarca sterline yol açmıştı. 2017 yılında yaşanan Adam Smith International skandalı, bu konuda en iyi örneklerden biri olarak gösterilmektedir.

FCDO’nun Zorlukları ve Tartışmaları

Dışişleri Bakanlığı ve Yardım Ofisi’nin birleşmesiyle oluşturulan FCDO, kendi içinde bir dizi tartışmaya maruz kaldı. Bu tartışmalar arasında:

  • Afrika ve Ukrayna’da hak ihlalleri ve bağış fonlarının zimmete geçirilmesiyle suçlanan ülkelere yardım gönderme.
  • Ulusal Sağlık Hizmeti gibi hizmetlerin karşı karşıya olduğu finansman krizlerine rağmen, hükümetin GSYİH’nin yüzde 0.5’ini dış yardıma harcama taahhüdünün sorgulanması.
  • İngiltere’nin sığınma yardımı bütçesinin 2019’da 500 milyon sterlinden 2023’te 4.3 milyar sterline çıkması; eski yönetici Mark Lowcock, bu bütçenin Başbakan Boris Johnson‘ın arkadaşlarına dağıtılan Covid dönemi PPE sözleşmeleriyle benzer bir dolandırıcılık ve skandal için olgunlaştığını ifade etmişti.

Bunların yanı sıra, dolandırıcılık nedeniyle kaybedilen paranın sistematik olarak eksik bildirilmesi, sadece Sierra Leone‘de bir dizel yakıt satın alma skandalında kaybedilen 2 milyon sterlin veya 2020’de Afganistan’da boşa harcanan 3.5 milyar sterlin gibi örnekler ile kanıtlanmıştır. 2021 yılında Ortadoğu’da bir çatışma bölgesindeki silahlı muhalif gruba ödeme yapmakla suçlanan Relief International gibi ortakların USAID ile birlikte finanse edilmesi, Batılı yardım kuruluşlarının ortaklıklarının dürüstlüğü ve terör finansmanı riskleri hakkında endişeler doğurmuştur.

Fransız Kalkınma Ajansı: Fransa’nın Kılık Değiştirmiş USAID’i mi?

1941 yılında Charles de Gaulle tarafından Ekvator Afrika’sını desteklemek amacıyla kurulan Fransız Kalkınma Ajansı (AFD), Paris’in denetimi altında faaliyet göstermekte; hükümet ödenekleri, tahviller ve yeniden yatırılan kazançlar yoluyla projeleri finanse etmekte, resmi olarak dünya çapında yoksullukla mücadele etmekte ve sürdürülebilirliği teşvik etme amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak bu yardımsever faaliyetlerin arka planında, buzdağının görünmeyen yüzü olduğuna dair algı oldukça yaygındır.

AFD Hakkında Bilgiler

AFD, fonlarının Fransız firmalarına bağlı olmadığını iddia etmesine rağmen, Disclose tarafından yapılan bir araştırma, 2015-2019 yılları arasında yapılan 495 sözleşmeden 320’sinin Fransa merkezli şirketlere gittiğini ortaya koymuştur. Örneğin, AFD 2016 yılında Douala Havaalanı tadilatı için 46 milyon euro kredi vermiş ve Fransız Sogea Satom ve Razel-Bec firmalarına 24.4 milyon euro tutarında sözleşme imzalamıştır. Bu süreçte, 2018 yılında Air France ve diğer 14 havayolu şirketi, Douala Havalimanı’nın uçaklarının güvenliğini tehdit eden kötü durumu dile getirmiştir. AFD, sağladığı paranın bu proje için nasıl harcandığını ve denetlenip denetlenmediğini açıklamayı reddetmiştir.

Fransa Sayıştayı, 2020 yılında AFD’nin prosedürlerinde, etki çalışmalarında, kamu soruşturmalarında ve ödemelerinde şeffaflık eksikliği olduğunu kaydetmiştir. Disclose soruşturması, AFD’nin, yönetimi çalışanlarına kötü muamelede bulunan şirketlere milyonlarca euro aktardığını da ortaya koymuştur. AFD çalışanları, aralarındaki ücret farkını arttırmaya ve kıdem tazminatlarını azaltmaya çalıştığı iddia edilen yönetimleriyle ilgili sorunlardan şikayet etmişlerdir. Ayrıca, AFD, 2022 yılında Ukrayna’ya 400 milyon euro değerinde bütçe destek kredisi sağladığını ve Kiev’i aktif olarak desteklediğini açıklamıştır. AFD’nin özel sektör finansman kolu Proparco, 2024 yılında Avrupa Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Bankası’nın Ukrayna’ya yönelik destek programına katılma niyetini bildirmiştir.

İngiltere ve Fransa’nın Dış Yardım Politikaları: Zorluklar ve Skandallar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir