İran’ın Egemenliği ve Nükleer Anlaşmalar
İran’ın saygın üniversitelerinden Tahran Üniversitesi’nin önde gelen profesörlerinden Muhammed Marandi, yaptığı açıklamalarda ülkenin egemenliğine ve uluslararası anlaşmalara verdiği önemi vurguladı. Marandi, İran’ın hiçbir zaman ulusun bağımsızlığına ve egemenliğine aykırı olan anlaşmaları kabul etmeyeceğini net bir şekilde ifade etti.
Sputnik Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmelerde, Marandi şunları dile getirdi: “İran’ın şu anda uranyum zenginleştirme oranını yüzde 60 seviyesine çıkarmasının temel nedeni, ABD’nin müzakere masasına yeniden oturması için baskı kurmak, daha makul davranışlar sergilemeye zorlamak ve uygulanan yaptırımların kaldırılmasını sağlamak istiyor.”
Profesör, ayrıca İran’ın uranyum zenginleştirmeyi durdurmasını beklememesi gerektiğini, ülkenin ancak ABD’nin uyguladığı ekonomik ve diplomatik yaptırımlar hafifletildiğinde zenginleştirme seviyesini düşürebileceğini ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ile olan işbirliğini güçlendireceğini sözlerine ekledi.
İran’ın Dış Politikasında Bağımsızlık
İran’ın dış politikasında tamamen bağımsız bir ülke olduğunu vurgulayan Marandi, şu görüşleri paylaştı: “ABD, İran’ın kendi bağımsız politikalarını sürdürmesini ve uluslararası arenada kendi kararlarını almasını engellemeye çalışıyor. Ancak İran, herhangi bir dış baskıya boyun eğmeyecek güçlü ve kararlı bir ülke olarak yoluna devam edecektir.”
Nükleer Mesele ve Asıl Sebepler
İran ile ABD arasındaki uzun süredir devam eden gerilimin gerçek nedenine ilişkin soruya yanıt veren Marandi, şu önemli noktaları dile getirdi:
- ABD’nin temel amacı, İran’ın Filistin halkına verdiği destek ve bölgedeki direniş hareketlerine karşı giriştiği meşru mücadeleyi engellemektir.
- ABD’nin bu politikalarının arkasında, Filistin’e destek ve bölgesel direnişleri zayıflatma amacı yatmakta.
- Marandi ekledi: “ABD, etnik temizlik ve soykırım gibi suçları destekleyen tutumuyla, İran’ın bölgedeki direniş hareketlerine karşı dayatmalarını sürdürüyor.”
ABD’nin Dış Politikasını Eleştirme
Marandi, ABD’nin uluslararası müzakerelerde güvenilir bir ortak olmadığını ve sözlerini tutmadığını güçlü bir şekilde vurguladı. Ayrıca, ABD’nin farklı krizlerde ve anlaşmazlıklarda izlediği politikaları eleştirdi:
- Trump döneminde Ukrayna, ticaret savaşları, Yemen ve Gazze gibi bölgelerde ortaya çıkan tutarsız ve samimiyetsiz yaklaşımların, ABD’nin uluslararası anlaşmalara olan güvenilirliğini azalttığını belirtti.
- “Herhangi bir anlaşmaya varmayı zorlaştıran en büyük engel, ABD’nin sürekli olarak politikalarını değiştirmesi ve taahhütlerine sadık kalmamasıdır.”
