Radyo Sputnik’te Isıtan Bir Program
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programının bu haftaki konuğu YRP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin oldu. Programda, Ortadoğu’daki gelişmeler, Suriye durumu, Colani’nin Türkiye ziyareti, Amerika’nın ‘Ortadoğu haritasını değiştirme’ ifadeleri, açılım süreci ve teğmenlerin ihraç kararı gibi pek çok önemli mesele masaya yatırıldı. Bekin, bu konularla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’de ABD Akıl Olarak Hareket Edildi
Bekin, Suriye konusundaki iktidar politikalarının 2011 yılından itibaren büyük yanlışlıklar içerdiğini belirterek, “Türkiye, o dönemde maalesef ABD’nin aklıyla hareket ederek Suriye’nin kısa sürede teslim olacağını düşünmüştü. Ancak bu beklentiler tamamen yanlıştı. Türkiye’nin DEAŞ’a karşı müttefiklerle birlikte hareket etmesi, Güneydoğu’da müdahale edilmesine olanak tanıdı. Oysa ki DEAŞ’ı yaratan aslında ABD’dir ve bu durum geçmişte çeşitli belgelerle kanıtlanmıştır. Şu anda da ABD, Suriye politikasında kalmak ve müdahil olmak amacıyla bahaneler üretmektedir. Bu durum, bölgedeki Siyonist İsrail politikalarını yeniden şekillendirmeye yönelik önemli hamlelerdir. Türkiye’nin bu süreçte İran ve Rusya gibi bölge ülkeleriyle güçlü ilişkiler kurması ve yeni bir Suriye politikası geliştirmesi gerekmektedir. Çünkü ABD’nin güvenilirliği kalmamıştır ve yalnızca kendi çıkarlarını gözeten politikalar izlemektedir.”
İsrail ve Colani İşbirliği İçinde
Bekin, bölgedeki yönetimlerin Gazze’den çekindiklerini ve bu nedenle Filistinlilere yardım etmediklerini ifade etti. “Bu durum, İran’ın güçlü bir Hizbullah ve Gazze’deki Hamas’tan duyduğu korku ile ilişkilidir. Suriye’deki rejimin zayıflaması ve Colani’nin iktidara gelmesiyle dengelerin değiştiğini görmekteyiz. Amerika ve İsrail, kendilerine hizmet edebilecek yöneticileri destekliyorlar. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri de yeni yönetimden taahhütler almak için buraya destek olmaktadır. Bu durum, İsrail’in stratejik bölgeleri işgal etmesine olanak tanıyor. Türkiye başta olmak üzere Müslüman ülkelerin bu duruma tepki göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, Suriye daha da zayıflayacak ve iç meseleleriyle boğuşan bir ülke haline gelecektir.”
Emekli Zamları Ele Geçmeden Uçtu Gitti
Bekin, emekli maaşlarına yapılan zamların yetersiz olduğunu dile getirerek, “Zamlar daha emeklinin cebine girmeden emtiaya yapılan zamlarla eriyip gitmektedir. Bu durum, yoksulluğu daha da derinleştirmiştir. Şu anda hem emeklilerin hem de çalışanların alım gücü düşmüş vaziyette ve iktidara karşı büyük bir tepki var.” dedi.
İktidardan Kopuş Arttı
Bekin, “Seçim döneminde, İstanbul milletvekili olduğum dönemde insanları partimize üye yapmak oldukça zordu. Ancak şu an durum tamamen değişmiş durumda. Özellikle cami cemaati olarak bilinen emekliler, artık kimlik kartlarını çıkararak bizlere üye olmak istediklerini ifade ediyorlar. Bu durum, iktidarın açmazlarının bir göstergesi. Üye sayımız hızla artmakta ve bu da iktidarın düşüşte olduğunu göstermektedir.” şeklinde konuştu.
Dış Politikadaki Yanlışlar Artan Dış Borç Kaynaklı
Bekin, iktidarın 23 yıllık birikimiyle Türkiye’yi büyük bir açmaza soktuğunu belirtti. “Dış borç yükü artarken, bu borçların faizini bile ödeyebilmek için yeniden borçlanma yoluna gidiliyor. Bu durum, özellikle çalışan kesimi derinden etkilemektedir. Türkiye’de yalnızca elit bir kesim müreffeh bir hayat sürmekte, büyük çoğunluk ise ezilmektedir. Orta sınıf artık kalmamıştır. İktidarın bu durumu düzeltme çabası da görülmemektedir.”
Açılımın Arkasında ABD Olabilir
Bekin, açılım sürecinin yalnızca Abdullah Öcalan’ın kararı olmadığını ve arkasında ABD’nin etkisinin olabileceğini ifade etti. “ABD, Türk hükümetine bu sorunu çözmesi için telkinde bulunmuş olabilir. Çünkü Kuzeydoğu Suriye’de de ABD planları ön plandadır. Bu nedenle, çözüm sürecinin bu şekilde ilerlediği düşünülebilir.”
Teğmenlere İhraç Kararı Ağır Oldu
Son olarak, teğmenlere yönelik ihraç kararlarının ağır sonuçlar doğurduğunu belirten Bekin, “Hükümetin daha sağduyulu ve dikkatli politikalar geliştirmesi gerekirdi. Bu gençler için daha farklı yaptırımlar uygulanabilirdi. Bu tür gerilim politikalarından uzak durmalıyız. Toplum artık bu tür konularda gerginlik istemiyor.” dedi.