Husilere Karşı Kızıldeniz’deki Durum ve ABD’nin Stratejisi
Bloomberg, ABD’nin Husilere karşı Kızıldeniz’de yaşadığı kayıpları manşetten duyurdu. Haberde, Husilerin küresel deniz trafiğini aksatmayı başardığı ve Amerika’nın harekatlarının durumu toparlayamadığı vurgulandı. Husilerin 2023 sonlarında Babülmendep Boğazı’nı kapattığı belirtilirken, İran’a yakınlığı ile bilinen Direniş Ekseni’nin bir parçası olan Husilerin, dünyadaki deniz trafiğinin yüzde 15’ini sağlayan Kızıldeniz rotasına ciddi darbe vurduğu kaydedildi. Bloomberg’in analizine göre, ABD ordusu ve vurucu güçleri Avrupa, Pasifik, Orta Doğu ve diğer coğrafyalara dağılmış durumda, bu nedenle Amerika’nın keskin ve etkili kararlar alması mümkün görünmüyor.
ABD’nin Kızıldeniz’de yürüttüğü savaşı, Husilerin faaliyetlerini, hedef alınan gemileri, Ümit Burnu’na kayan deniz trafiği istatistiklerini ve Yunan gemilerinin hedef alınması konularını, dış politika ve güvenlik analisti Suat Delgen ile değerlendirdik.
‘ABD ve AB’nin Kızıldeniz Harekâtı Başarısız Oldu’
Husilerin Kızıldeniz’deki faaliyetleri sonrası ABD’nin ve AB’nin başlattığı harekatların etkisiyle, Babülmendep Boğazı’nın kullanım oranının oldukça düştüğünü belirten Delgen, özellikle LNG gemilerinin tamamen Ümit Burnu’na kaydığını vurguladı. Enerji transferindeki dengelerin değişmesi nedeniyle Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki konumunun öne çıktığını ifade eden Delgen, Avrupa konteyner şirketlerinin zor zamanlar yaşadığını ifade etti:
- “Amerika Birleşik Devletleri Kızıldeniz’den çekilmedi. Aralık ayında Prosperity Guardian harekatına başlayan Amerikalılar, aynı operasyonu sürdürüyor. Şubat ayında Avrupa Birliği de Aspides Harekatı’nı başlattı. Şu anda İtalya, Fransa ve Yunanistan’ın bölgede aktif gemileri bulunuyor. Ancak, Kızıldeniz’deki durum artık kanıksanmış bir hal aldı.”
- “Kasım 2023’te standart bir konteynerin taşınma fiyatı 1289 dolarken, 29 Ağustos’ta bu fiyat 5182 dolara çıkmış.” Konteyner fiyatları neredeyse dört kat artmış ve Kızıldeniz’deki gemi trafiğinde %68 düşüş yaşanmıştır. 2023 yılının Kasım ayında Kızıldeniz’den günlük ortalama 368 gemi geçerken, bu rakam şu anda 202’ye düşmüştür.
‘Husiler Kızıldeniz’de 83 Gemi Vurdu’
Suat Delgen’in aktardığına göre, Husilerin hedef aldığı 83 geminin 56’sı Avrupa Birliği’ne bağlı iken, bu gemilerin %37,7’sinin Yunan bayraklı olduğunu belirtti. Mısır’ın BRICS grubuyla olan yakınlığı sayesinde ticari kaybı atlatabildiğini ifade eden Delgen, ABD’nin seyrüsefer serbestisini sağlama konusundaki başarısızlığını da dile getirdi:
- “Bu zamana kadar Kızıldeniz’de 83 gemiye taarruz edildi.” Bunların %37,7’si Yunanistan ile bağlantılıdır. Ayrıca, 83 geminin 56’sı AB ülkeleriyle ilişkilidir. Türk, Rus ve Çin gemileri ise Kızıldeniz’i rahatlıkla kullanabiliyor.”
- “Husilerin ham petrol taşıyan gemilere yönelik saldırılarında önemli bir azalma yok.” Bu durum, ham petrol gemilerinin zarar görmesi halinde deniz kirliliğine yol açabileceğinden kaynaklanıyor.”
‘ABD, İran’a Karşı Sert Bir Politika İzlemiyor’
ABD’nin ve İngiltere’nin Yemen’deki saldırılarının stratejik açıdan önemsiz olduğunu belirten Delgen, İsrail’in Ağustos ayındaki saldırısının yüksek düzeyde tahribat yarattığını vurguladı. Husilerin İran’dan aldığı istihbarat desteğinin ABD Kongresi’nde tartışıldığını ifade eden Delgen, Amerikalı komutanların siyasi iradeden emir almadığı için İran’ı doğrudan hedef almadığını söyledi. Kızıldeniz’deki düğümün çözülmesinin ABD seçimlerine bağlı olduğunu belirtti:
- “ABD’nin Yemen’e yönelik gerçekleştirdiği hava harekatları, radar rampaları ve Husileri taşıyan tekneleri hedef aldı.” Ancak, füze yapımında kullanılan motorların veya lojistik depolarının imha edildiğine dair bir örnek göremedim.”
- “Husilerin her gemiye saldırmadığı, ciddi bir hedefleme yaptıkları görünüyor.” Bunun yanı sıra, bölgede ticari gemi görünümlü İran istihbarat gemilerinin olduğu söyleniyor.”
‘Husileri Hedef Almak, İsrail’e Yardım Etmek Olarak Algılanabilir’
Suat Delgen, Husilerin iletişim stratejisini iyi kullandığı için çatışmalardan olumsuz etkilenen Arap devletlerinin dahi İsrail yanlısı gözükmemek için harekete geçemediğini ifade etti:
- “Husiler, küresel kamuoyu desteğine sahip.” İsrail’in Gazze’deki harekatı sona erdiğinde, Husilerin gemilere yönelik saldırıları durduracaklarını belirtiyorlar.”
‘Türk Gemileri Engellenmiyor’
Yunanistan’ın Husilere karşı Aspides harekatına katılmasının en önemli nedeninin, Yunan menşeli gemilerin hedef alınması olduğunu belirten Delgen, Türkiye’nin böyle bir harekata katılmaması gerektiğini vurguladı:
- “Türk gemileri engellenmiyor ve rahatça geçebiliyorlarsa, Türkiye’nin bu harekata katılması için hiçbir sebep yok.”