Lübnan’daki Patlamalar ve İsrail’in Rolü
Londra merkezli düşünce kuruluşu Dimensions for Strategic Studies’te araştırmacı olan Mehmet Rakipoğlu, Sputnik’e verdiği mülakatta Lübnan’da meydana gelen patlamalar silsilesine dikkat çekerek, “İsrail’in öncelikli amacı, Filistin’de yaşanan katliam ve soykırımdaki sorumluluğundan dikkatleri başka yöne çekmek ve küresel kamuoyunun gündemini değiştirmek” ifadelerini kullandı.
Çağrı cihazlarının patlamasından sonra, Lübnan 18 Eylül’de yeni bir patlama dalgasıyla sarsıldı. Günün erken saatlerinde Sputnik’e konuşan Lübnanlı bir kaynak, Çarşamba günü ülkenin farklı bölgelerinde çağrı cihazları dışında başka cihazların da patladığını bildirdi. Lübnan Çalışma Bakanı Mustafa Bayram, bu patlamaları İsrail’in ‘kasıtlı bir suç ve terör eylemi’ olarak değerlendirdi.
İsrail’in İstihbarat Sorunları
İkinci kritik konu ise İsrail’in 7 Ekim 2023’teki istihbarat zaafiyetiyle ilgili. Rakipoğlu, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu hata, İsrail’in istihbarat yeteneklerinde önemli bir zayıflığı ortaya çıkardı. Bu saldırılar ve Hizbullah’a yönelik gerçekleştirilen suikastlarla İsrail, azalan istihbarat itibarını geri kazanmayı hedefliyor.”
Patlamaların Arkasında ABD İstihbarat Servisleri Mi Var?
Öte yandan Sputnik’e konuşan askeri analist Aleksey Leonkov, gelişmiş gözetleme araçlarına ve iletişim cihazlarının çalışmasına uzaktan müdahale etme yeteneklerine dikkat çekerek, patlamaların arkasında ABD istihbarat servislerinin olabileceğini öne sürdü. Leonkov, ABD’nin bu kabiliyetini Echelon İstihbarat Sistemi ile 1960’lardan itibaren geliştirdiğini ifade etti. Ayrıca, eski Ulusal Güvenlik Ajansı çalışanı Edward Snowden de 2013 yılında Amerikan casuslarının kullandığı yeni izleme araçlarıyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulunmuştu.
Rakipoğlu, Leonkov’un görüşlerini destekleyerek, Lübnan’a ve Hizbullah’a yönelik son sabotaj saldırısında ABD’nin rolü olabileceğine vurgu yaptı. Açıklamasını, “ABD’nin bu işte parmağı olduğundan kesinlikle eminim. Zira ABD, İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a karşı yürüttüğü soykırımın ortağıdır” sözleriyle sonlandırdı.
