featured
  1. Haberler
  2. Amerika
  3. Uluslararası Düzende Yeni Dengeler: Erdoğan’dan BM ve Çok Kutupluluk Vurgusu

Uluslararası Düzende Yeni Dengeler: Erdoğan’dan BM ve Çok Kutupluluk Vurgusu

Dünya sahnesinde dengelerin değiştiğini gösteren bir konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyaya ve Filistin meselesine ilişkin sesini yükseltti. BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, uluslararası barış ve güvenliğin enklavında hareket eden bugünlerde Filistin halkının hissiyatına tercüman olmaktan söz etti; Gazze’nin karşı karşıya kaldığı trajedinin altını çizdi ve bu krizin artık karşı konulamaz bir sınav olduğuna işaret etti.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Şartı’nın San Francisco’da 1945 yılında imzalandığını hatırlatarak, kuruluşun ilk maddesinin doğrudan uluslararası barışa yönelik hedeflerini vurguladı. Ancak konuşması, dünyanın farklı köşelerinde bu ilkelere gölge düşüren vahim olaylarla karşı karşıya olduğunu gösterdi. Gazze’de sivillerin can kayıplarının artması ve çocukların dahi bu süreçten etkilendiği açık biçimde ifade edildi; açlık silahıyla verilen savaşın boyutları, yalnızca rakamla değil, gerçek insanlık dramıyla aktarıldı.

“Birleşmiş Milletler’in raf ömrü doldu; bir tek cenaze namazı kılınmadı” ifadeleriyle BM’nin dış politika sahnesindeki etkisizliği ve reform gerekliliği vurgulandı. Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol’la yapılan söyleşiden aktarılan görüşlerde, ABD’nin tek kutuplu yaklaşımı ile çok kutupluluğu savunan aktörler arasındaki gerilimin derinleştiği ve BM’nin günümüzde bu kutuplaşmaya cevap üretemediği değerlendirildi. BM’nin mevcut işlevselliğinin zayıfladığına dair eleştiriler öne çıktı; “Beş daimi üye arasında Kimyasal dengenin bozulduğu” ve “çivisi çıkmış bir dünyada raf ömrünü dolduran bir örgüt” yorumu, değişen güç dengelerini derinlemesine ele alıyor.

ABD’nin küresel hegemonyasını sürdürme hedefiyle yeni kriz alanları yaratma stratejisinin Çin’i çevrelemek ve Körfez bölgesindeki istikrarsızlığı körüklemek şeklinde hareket ettiği belirtiliyor. Çin’in bölgesel etkisini azaltma ve Batı Avrupa ile Rusya-Çin ekseninin karşı karşıya geldiği bir tablo çiziliyor. Bu bağlamda Türkiye’nin çok kutuplu politika ekseni öne çıkarılıyor ve TRÇ ittifakına dair tartışmalar, Şanghay İşbirliği Örgütü içindeki konumlar ve bölgesel enerji güvenliği konularındaki işbirliği önem kazanıyor.

Prof. Dr. Erol’un analizleri, ABD’nin Çin’in yakın çevresinde yeni krizler yaratma stratejisindeki esnekliğini ve Türkiye’nin bu çok aktörlü düzende dengelenici rolünü ön plana çıkarıyor. Türkiye’nin Rusya ve Çin’le kuracağı güvenlik ve enerji işbirlikleriyle bölgesel istikrarı destekleyebilmesi ihtimali, yeni dönemde kilit bir rol olarak görülüyor. Bu gelişmeler, enerji güvenliği ve gıda tedariki gibi konular üzerinden küresel dengelerin nasıl yeniden şekilleneceğini de işaret ediyor.

Sonuç olarak, BM’nin reform ihtiyacı ve çok kutuplu dünyanın sahnedeki güç dengelerinin yeniden inşa edilmesi gerekliliği, dünyanın dört bir yanındaki liderlerin konuşmalarında sıkça vurgu buluyor. Türkiye ise bu süreçte belirleyici bir aktör olarak konumunu pekiştirme yolunda ilerliyor; Türkiye-Rusya-Çin üçlüsünün bölgesel ve küresel dengeler üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merakla takip ediliyor.

Uluslararası Düzende Yeni Dengeler: Erdoğan’dan BM ve Çok Kutupluluk Vurgusu
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir