Almanya’da Erken Seçim ve AfD’nin Yasaklanması Talebi
Almanya’daki üç partili koalisyonun çöküşü, ülkede erken seçimlere gidilmesine yol açtı. Seçim öncesinde, 113 milletvekili, Anayasa Mahkemesi’ne Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yasaklanmasını incelemesi yönünde bir önerge sunmuştu. Bu durum, ülkedeki siyasi atmosferi oldukça etkiledi.
Bir grup sivil toplum kuruluşu (STK), milletvekillerine AfD partisinin yasaklanmasının incelenmesi yönündeki önergeyi desteklemeleri çağrısında bulunarak, 23 Şubat’ta gerçekleştirilecek erken genel seçim öncesinde AfD’nin yasaklama sürecinin bir an önce başlatılması gerektiğini vurguladı.
Neler Olmuştu?
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, koalisyonun varlığını tehlikeye atabilecek 10 milyar euro olarak tahmin edilen bütçe açığını kapatmak amacıyla ekonomik tedbirler içeren bir belge hazırlamıştı. Ancak bu durumun ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner‘i görevden aldı. Lindner’in görevden alınmasının ardından FDP, hükümetten tamamen çekilme kararı alarak tüm bakanlarını geri çağırdı. Bu olay, koalisyonun dağılmasına ve hükümetin işlevselliğini yitirmesine neden oldu.
Hükümetin işlevselliğini kaybetmesi sonucunda Almanya’da 23 Şubat 2025’te erken seçime gitme kararı alındı.
Almanya’da Anketler
Erken seçim kararının ardından yapılan anketlerde, yasaklanması talep edilen AfD partisi ikinci sırada gözüküyor. Sosyal medya platformlarında yer alan anket sonuçları, partinin halk nezdindeki desteğini göstermekte.
AfD’nin Taslak Programında Neler Vardı?
AfD’nin, 11-12 Ocak 2025 tarihlerinde yapılacak konferansının ana önergesi olarak hazırlanan taslak programda, partinin iktidara gelmesi halinde Almanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılması ve para birimi olarak yeniden Alman Markı’nın kullanılmasının planlandığı ifade ediliyordu. Bu durum, partinin ekonomik ve politik vizyonunu ortaya koyması açısından dikkat çekici bir nokta oluşturuyor.