Washington tarafından hazırlanan plana göre, 20 bin kişilik güç gerekli tüm önlemleri alma yetkisine sahip olacak ve gerektiğinde askeri müdahale kullanabilir. Trump, perşembe günü yaptığı açıklamada bu sürecin çok yakında başlayacağını ve Gazze’deki durumun iyi gittiğini ifade etti. Ayrıca, çok kuvvetli ülkelerden oluşan bir ittifakın olası sorunlara müdahale için hazır bulunduğunu belirtti.
Bir üst düzey ABD yetkilisi Batı basınına, taslağın bu hafta 10 seçilmiş Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi ülke ile Mısır, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi bölge ülkelerine iletildiğini söyledi. Tasarıya göre 20 binlik kuvvet, sivillerin korunması, sınır bölgesinin güvenliğinin sağlanması ve Filistin polisi eğitilmesi gibi görevleri üstlenecek. Uluslararası meşruiyet arayışı ile birlikte iki yıllık geçici bir yönetim organının kurulması da gündemde.
Güçlerin meşruiyeti konusunda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Katar merkezli Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada, Gazze’de kurulacak istikrar gücünün uluslararası meşruiyete sahip olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin rolü, ateşkes ve barış planı süreçlerinde belirgin oldu; Ankara, Hamas’ı plana destek olmaya çağırdı ve bu hafta İstanbul’da Katar, Suudi Arabistan, BAE, Ürdün, Pakistan ve Endonezya dışişleri bakanlarını bir araya getirerek destek arayışını sürdürdü. Türkiye, Gazze’deki savaşı soykırımsal boyuta ulaştığını söyleyerek İsrail’i sert şekilde eleştirdi ve insani yardımların engellenmeden bölgeye ulaştırılması çağrısında bulundu. Ancak İsrail tarafı, Türk askerinin varlığını “kesinlikle kabul etmeyeceğini” ifade eden açıklamalarla karşılık verdi. Netanyahu, önceki ay Trump ile yaptığı basın toplantısında, güvenlik sorumluluklarının yakın gelecekte İsrail’de kalacağını söylemişti.
ABD’nin askeri kararı net değil; Centcom Komutanı geçtiğimiz ay Gazze’yi ziyaretinde “ABD askerlerinin Gazze’de konuşlandırılmayacağını” belirtmişti. Trump ise ayrı bir açıklamasında “Birlikler Gazze’de olmayacak” ifadesini kullandı.
