İsrail’in Tel Aviv Şehrinde Yeni Bir Siyasi Mesaj: ‘İbrahim İttifakı’ Reklam Panosu
İsrail’in en hareketli şehirlerinden Tel Aviv’de göze çarpan bir reklam panosu, bölgedeki siyasi atmosferin nabzını tutuyor. Panoda, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Geçici Hükümeti lideri Ahmed eş-Şara gibi bölgeye yön veren önemli isimler yer alıyor. Bu görselde, ‘Yeni Ortadoğu’ vizyonunun bir parçası olarak, ‘İbrahim İttifakı’na vurgu yapılıyor ve sloganında “Yeni Bir Şans” ifadesi öne çıkarılıyor.
Reklam panosunda ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suudi Prensi Muhammed bin Selman ve diğer bölgesel güçlerin liderleri de bulunuyor. Görselde, ABD’nin bölgedeki çeşitli figürleri olan senatör Lindsey Graham, eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Dubai Emiri Muhammed bin Raşid el-Mektum, Umman Sultanı Sultan Heysem bin Tarık, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, Ürdün Kralı II. Abdullah ve Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Muhammed el-İssâ da yer alıyor. Bu görsel, bölgedeki güç dengelerinin ve yeni ittifak arayışlarının somut göstergesi olarak dikkat çekiyor.
ABD’nin Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff’un Açıklamaları ve Bölgesel Normalleşme Beklentileri
ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, yakın zamanda yaptığı açıklamada, “‘Abraham Anlaşmaları’ ile ilgili büyük bir duyuru yapacaklarını” belirtti. Witkoff, “Birçok ülkede normalleşme bekliyoruz” ifadeleriyle, bölgedeki yeni diplomatik gelişmelerin sinyallerini verdi. Bu açıklamalar, bölgedeki ülkelerin ilişkilerini yeniden şekillendirme yönündeki umutları artırıyor.
Uzman Analizi: ‘İbrahim Anlaşmaları ve Bölgesel İttifaklar’
Gazeteci Musa Özuğurlu, bölgedeki gelişmeleri ve bölgesel güç odaklarının tutumunu detaylı şekilde analiz ediyor. Özellikle, “İbrahim Anlaşmaları” yerine “İbrahim İttifakı” ifadesinin kullanılması ve bunun hayata geçirilmesinin zorluklarına dikkat çekiyor. Özuğurlu’ya göre, “Böyle bir ittifakın şu aşamada gerçekleşmesi pek de olası değil”. Bunun en önemli nedenleri arasında, bölgedeki mevcut çatışma ve gerilimlerin, İran’a karşı alınan sert tutumlar ve bölgesel güçlerin farklı çıkarlarının olduğunu belirtiyor.
Özuğurlu, bölgedeki güç dengelerini ve özellikle Suudi Arabistan’ın bu süreçteki rolünü detaylandırıyor. “Suudi Arabistan, başlangıçta yumuşama sinyalleri verse de, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısıyla birlikte bu politikadan sapma yaşandı”. Ancak, Suudi Arabistan’ın bu gelişmelere rağmen, bölgesel işbirliği ve İsrail ile ilişkileri geliştirme niyetini sürdürüyor. Muhammed bin Selman’ın 2030 vizyonu kapsamında, yapay zeka ve teknolojik alanlarda İsrail ile ortak projelere işaret edilmesi, bu ihtimalin devam ettiğini gösteriyor.
Çin’in Bölgesel Rolü ve İbrahim İttifakı’nın Önündeki Engeller
Özuğurlu’ya göre, “Çin faktörü” bölgesel gelişmelerde önemli bir rol oynuyor. Çin’in ekonomik ilişkileri ve bölgedeki varlığı, bölgesel ittifakların oluşumunu zorlaştıran unsurlar arasında yer alıyor. “Arap ülkeleri artık Çin’i göz ardı edemiyor ve bu durum, ‘İbrahim İttifakı’nı hayata geçirme sürecini karmaşık hale getiriyor”. Ayrıca, İran’ın bölgedeki tutumu ve Körfez ülkeleri ile ilişkileri de bu süreçte belirleyici oluyor. Körfez ülkeleri, İran ile ilişkilerini sürdürüyor ve bu da, bölgedeki yeni ittifakların önünü tıkayan başka bir faktör olarak öne çıkıyor.
Zayıf Halkalar ve Bölgesel Güçler
Gazeteci Musa Özuğurlu, bölgedeki “zayıf halkalar” olarak değerlendirilen Lübnan ve Suriye’nin önemine vurgu yapıyor. “İsrail, İran’ın Direniş Ekseni aracılığıyla sınırlarına ulaşmasını engellemek amacıyla bu ülkelerin gelişimine dikkat ediyor”. Lübnan’da Hizbullah’ın direnişi ve bölgedeki güç dengeleri, bölgesel ittifakların şekillenmesinde belirleyici oluyor. Hizbullah’ın direniş duruşunu sürdürmesi ve Lübnan’da iç siyasi istikrarsızlıklar, bölgedeki yeni dengeleri etkileyecek önemli faktörler arasında yer alıyor.
Özuğurlu’ya göre, “Hizbullah, direnişini sürdürecektir; ancak bölgedeki iç ve dış dinamikler, bu güçlerin hareket kabiliyetini sınırlandırabilir”. Suriye’de ise, Ahmed eş-Şara’nın hükümeti, İsrail ile anlaşma yolunda adımlar atmış durumda. Lübnan ve Suriye’nin bu tutumu, bölgedeki yeni güç ilişkilerinin belirleyicisi olmaya devam ediyor.
Türkiye ve Bölgesel Denge
Özuğurlu, Türkiye’nin bölgedeki tutumunu ve ‘İbrahim İttifakı’ ile ilişkisini değerlendirdi. “Türkiye, bölgedeki güç dengelerini dikkate alarak, taraf olmaktan çok denge politikası izliyor”. Erdoğan’ın tutumunun, İsrail’e karşı duruşunu güçlendirdiğini ve aynı zamanda bölgesel güçlerle ilişkilerde dikkatli adımlar attığını belirtiyor. “Türkiye’nin böyle bir ittifaka katılma konusunda şu anda kesin bir adım atması beklenmiyor; ilişkiler normal seyrediyor ve devam edecek”.
Sonuç
Genel olarak, bölgedeki yeni gelişmeler ve güç odaklarının tutumları, ‘İbrahim İttifakı’ gibi büyük planların hayata geçirilmesinin şu aşamada oldukça zor olduğunu gösteriyor. Bölgenin karmaşık yapısı, bölgesel ve küresel aktörlerin çıkar çatışmaları, bu süreçte önemli engeller oluşturuyor. Ancak, bölgedeki dinamikler ve ülkelerin çıkarları doğrultusunda yeni gelişmelerin yaşanması olası görünüyor.
