featured
  1. Haberler
  2. Orta Doğu
  3. Mısır’ın Gazze Yeniden İnşa Planı ve Bölgesel Dinamikler

Mısır’ın Gazze Yeniden İnşa Planı ve Bölgesel Dinamikler

Mısır’ın Gazze İçin Hazırladığı Plan

Mısır, Gazze’nin yeniden inşası amacıyla oluşturduğu 53 milyar dolarlık Arap planını 4 Mart’ta düzenlenen Olağanüstü Arap Ligi Zirvesi’nde onaylatmayı başardı. Zirveye, Arap ülkelerinden bazı liderler devlet başkanı düzeyinde katılırken, diğerleri dışişleri bakanları aracılığıyla temsil edildi. Bu zirvenin sonuçlarını ve bölgedeki önemli aktörleri, İstanbul Girişim Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Semin, Sputnik’e verdiği röportajda değerlendirdi.

Mısır için Büyük Bir Yatırım

Değerlendirmelerine Mısır’dan başlayan Dr. Semin, “Mısır’ın Gazze’nin yeniden inşası için önerdiği 53 milyar dolarlık plan, gerçekten önemli bir adım. Özellikle Trump’ın Gazze Planı’nı açıkladığı tarihlerde, Arap ve İslam dünyasının bu konuda kendi fonlarını ayırmasının daha mantıklı olacağını vurgulamıştım. Mısır’ın önerdiği projeye baktığımızda, 53 milyar dolarlık bir maliyet ortaya çıkıyor. Unutulmamalıdır ki, Trump seçildikten sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman’dan 600 milyar dolarlık yatırım talep etmişti. Dolayısıyla, 53 milyar dolar aslında Katar gibi Körfez ülkeleri için çok büyük bir meblağ değil, fakat Mısır için oldukça kayda değer bir miktar.”

Mısır’ın Uluslararası Barış Gücü Talebi

Dr. Semin, Mısır’ın bölgedeki hedeflerine de değinerek, “Mısır, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararıyla Batı Şeria ve Gazze’de bir ‘uluslararası barış gücü’ kurulmasını istiyor. Ayrıca, bu plan çerçevesinde ortak bir yönetim talep ediyor. Yani, bu plan ‘Amerika’nın işine yarıyor’ eleştirisinin sebeplerinden biri de Hamas’ın bu süreçte pasif hale getirilmesi. Temel olarak, bu planın altında Hamas ile birlikte bir Gazze yönetimi önerisi yatıyor.”

ABD ve Hamas İlişkisi

ABD-Hamas ilişkilerine de değinen Dr. Ali Semin, “Trump, bu durumu daha çok ekonomik bir bağlamda değerlendiriyor. Son dönemde Hamas’ı tehdit etti ve ABD artık Hamas ile doğrudan görüşmeler yapmaya başladı. Önceden Mısır ve Katar üzerinden görüşmeler gerçekleştiriliyordu, şimdi ise doğrudan temas kuracaklar. Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını talep edecekler. Eğer Hamas buna karşı çıkarsa, ciddi baskılarla karşılaşacaklar.”

7 Ekim’den bu yana Filistinlilerin Hamas’a karşı tutumlarının değiştiğini belirten Semin, “Filistinliler, ‘Hamas bizim için yegane umut’ diyorlar. Trump’ın tehditleri, aslında Hamas’ın desteklenmesine ve popülaritesinin artmasına neden oldu. Çünkü insanlar, ‘Eğer Hamas olmasa, başka ülkelere mülteci olarak gitmek zorunda kalırız’ şeklinde düşünüyorlar. Bu nedenle Hamas’ı desteklemeye devam ediyorlar.”

Katar’ın Rolü ve Ateşkes Süreci

Ortadoğu uzmanı Dr. Semin, Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi’ne katılan ülkeleri değerlendirerek, “Mısır, Arap dünyasını temsil ederken, Katar aslında Amerika’nın çıkarlarını gözetiyor. Çünkü Katar, Amerika’ya daha yakın bir tutum sergiliyor. Birçok Hamas yetkilisi Katar’da yaşadığı için, bu durum Katar’a bir baskı gücü sağlıyor. Ayrıca, Amerika’nın en büyük askeri üssü de Katar’dadır. Bu bağlamda, Katar, Hamas yetkililerini koruyarak ABD ile bir diyalog kanalı oluşturuyor ve Hamas üzerinden bir baskı unsuru oluşturulmasına yardımcı oluyor.”

Suriye’deki Durum ve Çatışmalar

Dr. Semin, Suriye’deki çatışmalara da dikkat çekerek, “Ahmet Şara’nın açıklamalarına göre, bu plan aslında bütün Arap ülkeleri için bir tehdit. Son günlerde Suriye’de ciddi çatışmalar yaşanıyor. Örneğin, 8 Aralık’tan bu yana Süveyda bölgesindeki Durzi toplumu, yeni yönetimin güvenlik güçlerinin girişlerine izin vermiyor.”

Suudi Arabistan’ın Stratejisi

Ortadoğu uzmanı Semin, Suudi Arabistan’ın bölgedeki olaylara dair tutumunu şöyle özetledi: “Suudi Arabistan, Gazze’deki durumları net bir şekilde değerlendiriyor. Muhammed bin Salman, Gazze’deki halkın başka bir ülkeye çıkmasını istemiyor. Ancak Suudi Arabistan, Hamas’ı Müslüman Kardeşler olarak gördüğü için, bu durum onun için karmaşık bir mesele. Müslüman Kardeşler, Körfez İşbirliği Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Bu nedenle Suudi Arabistan’ın Hamas ile olan ilişkileri de oldukça hassas.”

Ürdün’ün Endişeleri

Dr. Semin, Ürdün’ün gelecekteki toprak kaybı endişelerini de vurgulayarak, “Kral Abdullah’ın Washington ziyareti, Trump ile yaptığı görüşmeler, aslında önemli bir dönüm noktasıydı. Ürdün ve Mısır, İsrail’in Gazze’yi alması durumunda, yarın kendilerinin de toprak kaybı yaşamaktan korkuyorlar. Bu durum, bölgedeki siyasi dinamikleri derinden etkileyebilir.”

Mısır’ın Gazze Yeniden İnşa Planı ve Bölgesel Dinamikler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir