featured
  1. Haberler
  2. Orta Doğu
  3. Suriye Geçici Hükümeti’nin İlk Kabinesi ve Uluslararası Gelişmeler

Suriye Geçici Hükümeti’nin İlk Kabinesi ve Uluslararası Gelişmeler

Suriye Geçici Hükümeti ve İlk Kabine Açıklaması

Suriye’de Geçici Hükümetin ilk Devlet Başkanı Ahmet eş-Şara, yeni kabinesini duyurdu. Kabinede toplam 23 bakan yer alırken, sadece bir kadın bakanın bulunması dikkat çekici bir durum. Ahmet eş-Şara’nın kabinesinde, özellikle savunma, içişleri, dışişleri gibi kritik bakanlıklarda, El-Nusra Cephesi‘nden gelen ve Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ)‘de önemli pozisyonlarda yer almış kişilerin atanması gözlerden kaçmadı.

Kabinede bir Hristiyan, bir Dürzi, bir Kürt ve bir Alevi bakan bulunmasına rağmen, azınlıkları temsil eden gruplar bu bakanların kendilerini temsil etmediğini belirten açıklamalar yaptılar. Bunun yanı sıra, HTŞ ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Halep’in Eşrefiye ve Şeyh Maksud semtleri için bir anlaşma sağlandı. YPG ve YPJ’ye bağlı yaklaşık 6 bin militan, ağır silahlarıyla birlikte bu bölgelerden çekildi.

SDG’ye bağlı asayiş birimleri, bu mahallelerde kalmaya devam edecek ve kendi yapılarını koruyarak Suriye içişleri bakanlığı bünyesinde faaliyet göstereceklerini açıkladı. Diğer yandan, İsrail, Türkiye’nin askeri üs kurabileceği iddia edilen Humus’taki T4 ve Palmira’daki hava üslerine saldırdı. İsrail ordu radyosu, bu saldırıların “Türkiye’ye bir mesaj” niteliğinde olduğunu ifade etti.

Ahmet eş-Şara ve Kabinenin Durumu

Suriye’nin yeni geçici hükümeti, Şam ve SDG arasındaki Halep Eşrefiye-Şeyh Maksud anlaşması, İsrail’in Suriye’deki hamleleri ve Türkiye’ye yönelik mesajları, Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian ile yapılan röportajda ele alındı.

‘Bakanlar HTŞ’ye bağlı. Eş-Şera, kuvvetler ayrılığını bitirdi’

Kassargian, Suriye’de kurulan geçici hükümetin tamamen HTŞ’ye bağlı olduğunu ve “teknokrat kabine” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Ayrıca, hiç kimsenin azınlıkların temsil edilmediğini dile getirdiği belirtti. Ahmet eş-Şera’nın parlamento onayı sürecini kaldırdığını hatırlatan Kassargian, kuvvetler ayrılığının sona erdiğini ifade etti:

  • “Hükümet, mart ayında açıklanması beklenirken nisan ayında duyuruldu. 23 bakanlık var ve çoğu ya doğrudan HTŞ unsurları ya da HTŞ ile uzun yıllar birlikte çalışmış kişilerden oluşuyor.”
  • “Hükmeti teknokrat olarak tanımladılar ama gerçekte böyle değil. Örneğin, 13 bakan doğrudan HTŞ’li.”
  • “Bakanlar arasında akademik uzmanlık ve deneyim olmadan ‘teknokrat’ ifadesinin kullanılması yanıltıcı.”
  • “23 bakandan sadece biri kadın. Diğer azınlıklardan bakanlar, kendilerini temsil etmedikleri görüşündeler.”
  • “Eş-Şera, hem yürütme, hem yasama hem de yargının en üstünde bulunuyor. Bu durum, güçler ayrılığının tamamen kaldırıldığı anlamına geliyor.”

‘Suriye’de Irak’tan ziyade Somali görüntüsü var’

Kassargian, Suriye’de yaşanan gelişmelerin Irak modeli yerine Somali modeli ile sonuçlanabileceği uyarısında bulundu ve HTŞ’nin birçok bölgede tam kontrol sahibi olamadığını ifade etti:

  • “Suriye’nin geleceği, bir hükümetin var olduğu ama bu hükümetin uluslararası meşruiyetinin olmadığı bir Somali görüntüsünde olabilir.”
  • “Suriye’deki güç dengeleri değişiyor ve parçalanma durumu söz konusu.”
  • “Suriye’nin geleceği için kapsayıcı bir hükümetin kurulması şarttı; ancak bu sağlanamadı.”

‘Bu anlaşma, gelecekte Şam ile SDG arasında yapılacak daha büyük bir anlaşmanın provası’

Kassargian, Halep’teki YPG’lilerin bölgeyi terk etmesinin yanı sıra, SDG’ye bağlı asayiş birimlerinin güvenliği sağlayacağını belirtti. Bu anlaşmanın, gelecekte daha kapsamlı bir anlaşmanın provası olduğunu ifade etti:

  • “Anlaşma çerçevesinde farklı perspektiflerden yorumlanıyor. HTŞ’liler, SDG’nin merkezi hükümete bağlandığını iddia ediyor.”
  • “Eşrefiye ve Şeyh Maksud’da asayişi, SDG’ye bağlı asayiş birimi sağlayacak.”

‘İsrail, Türkiye ile doğrudan çatışmaya girmek istemiyor’

Kassargian, İsrail’in Suriye’deki saldırılarının Türkiye’ye bir mesaj olarak lanse edildiğini belirtti ve İsrail’in Türkiye ile doğrudan çatışmaya girmek istemediğini vurguladı:

  • “İsrail, Suriye’de Türkiye ile doğrudan bir savaş istemiyor. Türkiye NATO üyesi ve uluslararası meşruiyeti var.”
  • “İsrail, gelecekte Türkiye ile olan ilişkilerinde daha temkinli davranacak ve savaş olasılığını azaltmak için önleyici adımlar atacak.”
Suriye Geçici Hükümeti’nin İlk Kabinesi ve Uluslararası Gelişmeler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir