Gazeteci Musa Özuğurlu, radikal İslami bir grubun Suriye’de iktidara gelmesinin Arap ülkelerinde ciddi bir tedirginlik yarattığını belirtiyor. Körfez ülkelerinin geçmişte İhvan ile olan bağlantılarına atıfta bulunan Özuğurlu, Suriye’deki gelişmelerin ardından İsrail’in İran’ı hedef alabileceği değerlendirmesinde bulunuyor.
Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı gruplar, 8 Aralık tarihinde başkent Şam’a girerek yönetimi devraldıklarını ilan etti. Devrik lider Beşar Esad’ın ailesiyle birlikte Rusya Federasyonu başkenti Moskova’ya sığınma talebinde bulunduğu öğrenildi. Esad’ın devrilmesinin hemen ardından Suriye’nin eski Başbakanı, HTŞ ile geçici hükümet görüşmelerine başladı ve HTŞ lideri Muhammed el-Cevlani’nin atadığı geçici hükümetin faaliyetleri başladı.
Geçici hükümetin ilan edilmesinin ardından, Batılı ülkelerden pek çoğu, özellikle İngiltere, özel temsilcilerini Şam’a göndererek Cevlani ile görüşmek için sıraya girdi. Suriye’nin yeni döneminde nasıl bir yönetim kurulacağı ve ülkenin kuzeydoğusunda varlığını sürdüren YPG’nin durumu henüz netlik kazanmadı. Ancak Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO), PKK’nın Suriye uzantısı olarak tanımlanan YPG’ye karşı iki askeri operasyon gerçekleştirerek Tel Rıfat ve Münbiç bölgelerini ele geçirdi. Münbiç’te birçok YPG militanının teslim olduğu veya etkisiz hale getirildiği bildirildi. ABD’nin arabuluculuğuyla çatışmaların Fırat’ın doğusuna sıçramaması için ateşkes ilan edildi ve bu ateşkesin pazar gününe kadar uzatıldığı iddia edildi. YPG, SMO ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından operasyonlardan kaçınmak amacıyla Amerikalı senatörlere sayfalar dolusu bir mektup göndererek yardım talep etti.
Öte yandan, İsrail, Suriye’deki “istikrarsızlık” iddialarıyla Golan Tepeleri’ne asker sevk etti ve hava harekatları başlattı. İsrail Hava Kuvvetleri’nin çok sayıda hedefi hassas güdümlü bombalarla vurduğu bildirildi. İsrail ordusu, Suriye devletine ait hava savunma sistemleri, askeri gemiler, donanma tersaneleri, uçak pistleri, savaş uçakları ve askeri helikopterlerin imha edildiğine dair videolar paylaştı.
Arap Ülkelerindeki Tedirginlik
Suriye’deki rejim değişikliğinin Arap ülkelerinde yarattığı tedirginlikleri değerlendiren Özuğurlu, azınlık grupların yaşadığı kaygılara dikkat çekiyor. İhvan’ın yeniden yükselişe geçme olasılığının, özellikle Ürdün ve Mısır gibi ülkelerde ciddi endişelere yol açtığını belirtiyor. Körfez ülkelerinin de bu durumdan rahatsız olduğunu ifade eden Özuğurlu, şöyle diyor:
“Suriye’deki durum oldukça karmaşık. Yeni bir yönetim ortaya çıktı ama bu yönetimin halkın tüm kesimleri tarafından benimsenip benimsenmediği belirsiz. Eğer insanlar seslerini çıkaramıyorsa, bu korkularından kaynaklanıyor. Suriye’de Esad yanlısı grupların hala var olduğunu unutmamak lazım. Hristiyanlar, Aleviler, Dürziler ve İsmaililer gibi azınlıklar bu durumdan oldukça endişeli. Cihatçı bir grubun iktidara gelmesi, bu korkuları daha da artırıyor. Mısır, bu konuda çeşitli önlemler almaya başladı. Suudi Arabistan ise geçmişte İhvan ile sorunlar yaşamış bir ülke. Ürdün, Suriye’ye komşu olduğu için en çok etkilenen ülkelerden biri. Irak’ta da, Suriye’deki olayların etkisi hissediliyor.”
Arap Ülkelerinin Tepkileri
İsrail’in Golan’a girmesinin Arap basınında tepki çektiğini vurgulayan Musa Özuğurlu, özellikle Donald Trump’ın iktidara gelmesiyle birlikte devletler bazında ciddi bir tepki gelmediğine dikkat çekiyor:
“İsrail’in Suriye’deki varlığı, Arap kamuoyunda rahatsızlık yaratıyor. Ancak bu durum daha çok basın düzeyinde. Resmi bir tepki yok. Arap ülkeleri, hala Trump’ı gözeterek sert bir karşılaşmaya girmekten kaçınıyorlar. Filistin meselesine bakıldığında, ellerinden pek bir şey gelmediği görülüyor.”
Türkiye’nin Rolü ve Arap Ülkelerinin Tepkileri
Arap ülkelerinin Türkiye’ye yönelik tarihsel bir refleksi olduğunu ifade eden Özuğurlu, Suriye’deki gelişmelerin ardından bu ülkelerin Türkiye’ye karşı daha fazla diplomatik eleştiride bulunabileceğini düşünüyor:
“Arapların tarihsel olarak Türklere karşı bir refleksi var. Türkiye’nin Suriye’deki varlığı, bu ülkeleri rahatsız etti. Araplar, Türkiye’nin bölgedeki etkisini azaltmak adına daha yüksek sesle itiraz geliştirebilirler. Ancak sahada güçlü bir hamle yapabilecekleri pek mümkün görünmüyor.”
İsrail ve İran İlişkileri
Özuğurlu, İsrail’in İran’ın nükleer programına yönelik ciddi askeri hazırlıklar içinde olduğunu belirtiyor:
“İsrail, İran’ı vurmaya yönelik ciddi hazırlıklar içinde. Eğer bunu başarabilirse, İran’ın bölgedeki etkisini büyük ölçüde azaltabilir. Bu, İran’ın Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir.”
Filistinlilerin Geleceği
Musa Özuğurlu, Suriye’deki gelişmelerin ardından Filistinlilerin zor günler geçireceğini belirtiyor:
“Filistinliler, en kötü zamanlarını yaşamaya başlayacaklar. Suriye’deki gelişmeler, Filistinliler açısından önemli bir kaynağın kaybolduğu anlamına geliyor. Bu durum, Netanyahu gibi liderlerin daha rahat hareket etmesine neden oluyor.”
Sonuç olarak, Suriye’deki gelişmelerin yalnızca bölgedeki siyasi dengeleri değil, aynı zamanda Arap ülkeleri arasındaki ilişkileri de derinden etkilediği görülmektedir.