Suriye’deki Son Gelişmeler ve Bölgedeki Etkileri
Suriye’de silahlı muhalif gruplar, Halep, Hama ve Humus’tan sonra Şam’a girmeyi başardı. Şam’da kamu binalarına giren muhalifler, Suriye bayrağını, yeşil-beyaz-siyah renkli yeni Suriye bayrağı ile değiştirerek Beşar Esad yönetiminin sona erdiğini duyurdular. Bu gelişmelerin ardından Kremlin, Esad’ın ailesiyle birlikte Moskova’ya geldiğini açıkladı. Esad’ın yönetiminin sona ermesine rağmen, Münbiç başta olmak üzere Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında çatışmaların yaşandığı bildirildi. SMO, Münbiç merkezine girerek kontrolü sağladıklarını ve YPG’ye karşı arama tarama faaliyetlerine başladıklarını duyurdu.
Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından dikkat çeken bir başka gelişme, Golan hattında yaşandı. İsrail tankları ve özel kuvvetleri, Golan Tepeleri’ni aşarak Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen tampon bölgenin Suriye tarafına girdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Savaş artık Suriye’de sürecek” ifadesini kullandı. İsrail savaş uçakları, Lübnan’daki ateşkesi ihlal ederek çeşitli mühimmat depolarını hedef aldı. İsrail’in Suriye’deki operasyonlarına devam edeceği bildirildi.
Gelişmelerin Bölge Üzerindeki Yansımaları
Suriye’deki silahlı muhalif grupların Şam’a girmesi, Lübnan’daki ateşkesin durumunu ve İsrail’in hava saldırılarını etkileyerek Türkiye için güvenlik tehditlerini artırıyor. Bu konuları gazeteci ve yazar Nalan Yazgan ile ele aldık.
‘Netanyahu, 7 Ekim 2023’ten sonra Ortadoğu’da sınırların değişeceğini söylemişti’
Nalan Yazgan, Suriye’deki gelişmelerin en çok Netanyahu’nun işine yaradığını belirterek, “Netanyahu, hükümeti zor kurmuştu ve koltuğu sallantıdaydı. Şimdi hem başarı üstüne başarı elde etti, hem de koltuğunu koruyabiliyor. Bu durum sadece Suriye ile sınırlı değil, Lübnan ve Gazze dahil tüm bölgeyi etkiliyor. 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı sırasında Netanyahu, ‘Ortadoğu’da sınırlar değişecek’ demişti. Şu an devletler çöküyor ve sınırlar değişiyor. Bu durum bir senaryo gibi görünse de, arkasında bir plan var ve bu plan teker teker gerçekleşiyor.” dedi.
‘Lübnan’da ateşkes ilan edildi, aynı gece Suriye’de silahlı muhalif gruplar rejim güçlerine karşı atağa geçti’
Yazgan, Suriye’deki muhalif grupların Şam’a girmesinin ardından İsrail ordusunun Golan bölgesine asker soktuğunu vurguladı. “Lübnan’daki ateşkesin hemen ardından Suriye’deki muhalif gruplar Halep saldırısını başlattı. İsrail, Golan Tepeleri’nde ilerliyor, çünkü orada pek karşı koyma yok.” dedi.
‘Suriye’de iç savaşın değişik bir boyuta ulaşması olasılığı yüksek’
Nalan Yazgan, Hizbullah’ın ikmal hattının Suriye’nin doğusunda ABD destekli SDF ve Lübnan’da İsrail Hava Kuvvetleri tarafından kesildiğini ifade etti. “Suriye’de iç savaşın yeni bir aşamaya geçmesi olasılığı yüksek. HTŞ lideri Cevlani, CNN’e verdiği röportajda ‘değişim’ vurgusu yaptı, ancak bu değişim henüz sahada somut şekilde görünmüyor.” şeklinde konuştu.
‘Bütün bunlar, ABD’nin, İngiltere’nin ve İsrail’in bölgedeki İran nüfuzunu kırmak için başlattığı eylemler’
Yazgan, “Lübnan’daki ateşkesin ardından İsrail, 155 defa ihlal gerçekleştirdi. Bu durum, ABD, İngiltere ve İsrail’in İran’ın bölgedeki nüfuzunu kırma çabalarının bir yansıması.” ifadelerini kullandı.
‘Batı Şeria’nın da güvende olduğunu düşünmüyorum’
Nalan Yazgan, Trump’ın başkanlığı sürecinde Batı Şeria’ya yönelik olası tehditleri de gündeme getirerek, “Trump’ın atanacak büyükelçisi Batı Şeria’nın İsrail toprağı olduğunu savunuyor. Bu gelişmeler sonrası Batı Şeria’da da sorunlar yaşanabilir.” dedi.
‘Suriye’nin bölünmemesi, etnik ve mezhepsel ayrışmanın derinleşmemesi çok önemli’
Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’ye yönelik göç dalgasını artırabileceği konusunda uyarıda bulunan Yazgan, “Suriye’nin toprak bütünlüğü, Türkiye’nin güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Eğer iç savaş yeniden alevlenirse, bu durum Türkiye’ye daha fazla sığınmacı akınına yol açabilir.” diyerek geleceğe yönelik endişelerini dile getirdi.
