Husilerin Kızıldeniz’deki Eylemleri ve Uluslararası Tepkiler
Husilere ait Al Masirah Televizyonu, Husi Hareketi’nin lideri Abdulmelik el-Husi’nin önemli bir konuşmasını yayımladı. Bu konuşmada Husi, harekete bağlı Yemen Deniz Kuvvetleri’nin, bu hafta içerisinde 25 balistik füze ve çeşitli botlarla hedef alınan gemilere saldırılar düzenlediğini ifade etti. Husi, Kızıldeniz ve Umman Denizi’nde kasım ayından bu yana hedef alınan İsrail, ABD ve İngiltere ile bağlantılı gemilerin toplam sayısının 170’e ulaştığını belirtti.
Husi, konuşmasında İsrail’in Kızıldeniz’deki deniz seyrüseferinin ciddi ölçüde azaldığına dikkat çekerek, eğer İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını durdurmazsa, operasyonlarının devam edeceğini vurguladı.
Kızıldeniz’deki Durum
Yemen’deki İran destekli Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki olarak 31 Ekim 2023’te Yemen açıklarında, İsrailli şirketlere ait ticari gemilere el koymaya ve bazılarına insansız hava araçları ve füzelerle saldırılar gerçekleştirmeye başlamıştır. Bu süreçte, ABD güçleri, Yemen’den atılan birçok füze ve kamikaze dronunu düşürdüğünü açıkladı.
Husilerin bu eylemleri neticesinde, birçok gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı. ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehdit altında olduğu gerekçesiyle 18 Aralık 2023’te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adı altında çok uluslu bir deniz görev gücü oluşturduğunu duyurdu.
Kızıldeniz’de 31 Aralık 2023’te, İsrail ile bağlantılı bir gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı. Husiler, 10 Ocak 2024’te de İsrail’e destek verdiği gerekçesiyle Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir gemiyi füze ve kamikaze dronlarıyla hedef aldıklarını bildirdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak 2024’te ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının derhal sonlandırılması talep edilen kararı kabul etti. Bu gelişmeler, küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, büyük bir endişe kaynağı oluşturmaktadır.
