Hava Kirliliği ve Kısırlık Arasındaki İlişki
ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırma, anne ve babanın yaygın hava kirleticilerine maruz kalmasının yumurta, sperm ve embriyo gelişimine zarar verebileceği ve bu durumun kısırlık riskini artırabileceğini ortaya koymuştur. Önceki çalışmalarda hava kirliliğinin kısırlığa katkıda bulunduğu muhtemelen belirtilmiş, ancak her iki ebeveynin de benzer maruziyetlere sahip olması nedeniyle bu toksinlerin erkekleri mi yoksa kadınları mı daha fazla etkilediği konusunda kesin bir sonuca varılamamıştır. Uzmanlar, bu durumun gebe kalma sürecinde hasarın ne zaman meydana geldiğini belirlemeyi zorlaştırdığını ifade etmiştir.
Yeni araştırmada, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaya çalışan yaklaşık 1,400 erkek ve kadın incelenmiştir. Bu çalışma, yumurtaya dönüşen donör oositleri ile fiziksel olarak farklı alanlarda geliştirilen spermlerin incelenmesine olanak sağlamıştır. Daha önceki araştırmalarda hava kirliliğinin kadınlara daha fazla zarar verdiği varsayılırken, bu yeni çalışma erkeklerin de hava kirliliğine maruz kalmasının ciddi bir sorun olduğunu göstermektedir.
Emory Üniversitesi araştırmacısı ve çalışmanın başyazarı Audrey Gaskins, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle demiştir: “Genellikle gebe kalma öncesi dönemde erkek partnerlerin maruziyetlerini pek düşünmüyoruz. Ancak biz ve diğer araştırmacılar, erkeklerin maruziyetlerinin hem doğurganlık açısından hem de gelecekteki çocuk sağlığı sonuçları açısından önemli olduğunu giderek daha fazla gösteriyoruz.”
Bu çalışmada, katılımcıların posta kodları ve döllenme kliniklerindeki hava kalitesi verileri incelenerek bir dizi kirleticiye maruz kalıp kalmadıkları belirlenmiştir. Araştırma, yumurta ve sperm gelişim döngüleri sırasında organik karbon ve partikül maddeye maruz kalmanın oosit sağkalımı, döllenme ve embriyo kalitesi üzerindeki zararlı etkileriyle en güçlü şekilde ilişkili olduğunu saptamıştır.
Gaskins, hava kirliliği seviyelerinin yüksek olduğu Hindistan‘da trafik polislerinin eşlerinin başarılı hamilelik oranlarının daha düşük olduğunu ortaya koyan önceki araştırmalara da dikkat çekmiştir. Gaskins, ayrıca orman yangını dumanının organik karbon açısından zengin olduğunu belirterek, yangınlardan etkilenen bölgelerde durumun daha da endişe verici olduğunu ifade etmiştir.
