Türkiye’nin PKK ile Mücadeledeki Stratejisi ve ABD-İsrail İlişkileri
Gazeteci Fikret Akfırat, Türkiye’nin PKK konusunda doğrudan ABD ve İsrail ile mücadelesini vurgulayarak şu önemli noktaları dile getirdi:
- Fırat Kalkanı Harekatı’ndan itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Amerika ile yoğun çatışmalar içerisinde olduğunu belirtti.
- 1980’lerden beri süregelen mücadele sürecinde, PKK’nın kuruluşunun ve gelişiminin önemli bir oyuncu olduğunu, Abdullah Öcalan’ın örgütünün temel liderliğini üstlendiğini ve örgütün önce Suriye, daha sonra CIA ve MOSSAD denetiminde olduğunu açıkladı.
- Akfırat, PKK’nın şu an silah bırakma noktasında olduğunu ve bunun nedenlerini, Türk sınırları içindeki askeri gücünün büyük ölçüde zayıflamasıyla açıkladı. Ayrıca Irak’ın kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin önemli bir etkinlik kurduğunu ve sınırlı bir bölge üzerinde kontrol sağladığını belirtti.
- İleriye dönük olarak, Suriye’nin kuzeyinde gerçekleşen gelişmelerin, Şam ile SDG arasında ilerleyen anlaşmalara bağlı olduğunu vurguladı.
Suriye’de PKK Uzantısı YPG/PYD ve Özerklik Tartışmaları
Akfırat, Suriye’deki PKK uzantısı YPG/PYD’nin devlet veya özerk bölge kurma iddialarını da değerlendirdi:
- PKK’nın Türkiye’de tasfiye edildiği koşullarda, Suriye’de devlet kurma hedeflerinin gerçekçi olmadığını söyledi.
- Örgütün liderliğinin, yaptığı açıklamalarda “Adem-i merkeziyetçilik”, “özerklik”, “federasyon” gibi kavramların gerçekçi olmadığını açıkça ifade ettiğini belirtti.
- Silah bırakma sürecinin, PYD ve SDG’yi de kapsadığını ve bu güçlerin temel dayanağının Amerika Birleşik Devletleri’nin askeri varlığı olduğunu vurguladı.
- ABD’nin Suriye’den çekileceğini açıklamasıyla birlikte, SDG’nin ABD veya İsrail gibi başka güçlere dayanarak gücünü sürdürebilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
- Bu bölgede TSK ve Suriye Milli Ordusu’nun varlığıyla, ciddi bir caydırıcılık sağlandığını ve bu güçlerin bölgedeki dengeleri değiştirdiğini ekledi.