Kamçatka Yarımadası açıklarında yaşanan 8.8 büyüklüğündeki yıkıcı depremin ardından, Pasifik bölgesinde birçok ülke tsunami alarmına geçti. En çok endişe ise Japonya’da; çünkü bu ülke, 2011 yılında yaşanan büyük Tōhoku felaketinin acı izlerini hâlâ taşımakta. Bu kez ise, devasa “tsunami deniz duvarları”yla olası bir afet karşısında kendini koruma altına alma çabası hız kazanmış durumda.
Japonya’nın kuzeydoğu kıyılarında, denizle kara arasına uzanan ve kimi bölgelerde 15 metre yüksekliğe ulaşan beton tsunami duvarları otomatik olarak devreye girdi. Sendai, Iwate ve Miyagi gibi geçmişte ağır yıkıma uğramış bölgelerde, sirenler çaldı ve bariyerler yükseltilmeye başlandı. Bu bölgesel önlemler, 2011’den alınan dersler ve yapılan yatırımlar sonucu, olası bir büyük dalga karşısında hayatta kalma şansını artırmak amacı taşıyor.
2011’den Sonra Gelen Yenilikler ve Güncel Durum
11 Mart 2011’de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen tsunami, yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne ve Fukuşima nükleer santralinde büyük bir felakete neden olmuştu. Bu olay, Japonya’yı tsunamiyle mücadelede köklü bir değişime zorladı. Ülke, kıyı boyunca toplam 400 kilometrelik uzunlukta yeni tsunami duvarları inşa etti. Bugün ise, bu yapılar, geçmişteki yıkımı tekrarlamamak adına en büyük güvencelerden biri olarak görülüyor.
Japon halkı, bu yeni önlemlere hem güveniyor hem de tedirgin. Sosyal medyada paylaşılan mesajlarda, “Duvarlara güveniyoruz ama dualarımız da hazır” ifadesi, halkın hem güven hem de kaygı arasında bir denge kurduğunu gösteriyor.
Bilim İnsanlarının Uyarıları ve Uzman Görüşleri
Kyoto Üniversitesi’nden tsunami uzmanı Prof. Hiroshi Yamamoto, bu konuda yaptığı açıklamada, “Yüksekliği belirli sınırların üzerine çıkmayan duvarlar, belirli seviyelerde koruma sağlayabilir. Ancak doğa, tahmin edilmesi güç olaylar doğurabilir. Bu nedenle, tahliye planları ve hızlı hareket kabiliyeti, en az yapılar kadar hayati öneme sahiptir” diyerek, halkı dikkatli olmaya çağırdı.
Depremin ardından Olası Bir Tsunami Ne Zaman Gelebilir?
ABD Tsunami Uyarı Sistemi, Kamçatka’daki depremin ardından, Japonya’ya ulaşacak ilk dalgaların yaklaşık 3 saat içinde etkili olabileceğini bildirdi. Bu nedenle, kıyı şeritlerinde yaşayan on binlerce insan, tahliye çalışmalarına başladı. Japon donanması ve sahil güvenlik güçleri, alarma geçti ve hazırlıklarını artırdı.
Devasa Deniz Duvarlarının Tek Başına Yeterli Olmadığı Anlar
Japonya’nın devasa mühendislik projeleri, insanlığın doğayla mücadelesinde önemli bir yer tutuyor. Ancak, uzmanlar ve halk, sadece fiziksel bariyerlerin yeterli olmadığını, hız, disiplin ve önceden alınmış önlemlerin hayatta kalmanın anahtarı olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, Japonya, sadece duvarlara değil, aynı zamanda bilinçli ve hazırlıklı olmanın önemine de büyük önem veriyor.
