Rusya’nın Nükleer Doktrini ve Novaya Zemlya’daki Gelişmeler
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Avrupa’nın kuzeydoğu köşesindeki Novaya Zemlya adasında bulunan nükleer test alanının, ABD’nin son zamanlardaki adımlarına karşılık vermek amacıyla tamamen hazır hale getirildiğini ifade etti.
Ryabkov, ABD’nin son yıllarda nükleer altyapısını güçlendirme çabalarına dikkat çekerek, Washington’un bu alandaki faaliyetlerinin, Novaya Zemlya’daki nükleer poligonun altyapısının tamamlanmasına neden olduğunu belirtti. Bu durum, Rusya’nın uluslararası güvenlik dinamiklerindeki değişimlere nasıl yanıt vereceğine dair önemli bir işaret olarak değerlendirilmektedir.
Ryabkov, Rusya’nın nükleer test yapma konusundaki tutumunu değiştirmediğini vurgulayarak, “Rusya Devlet Başkanı’nın belirttiği gibi, biz nükleer test yapabiliriz; ancak eğer ABD bu alanda herhangi bir adım atmazsa, biz de test yapmayacağız” dedi. Bu açıklama, Rusya’nın stratejik dengeyi koruma konusundaki kararlılığını göstermektedir.
ABD’nin Filipinler’de konuşlandırdığı kısa ve orta menzilli füzelere de değinen Ryabkov, Washington’un bu füzeleri geri almaması durumunda Rusya’nın gerekli askeri önlemleri alarak karşı dengeyi sağlamak zorunda kalacağını uyarısında bulundu. Bu, doğu Asya’daki askeri gerilimin artabileceğine dair bir sinyal olarak yorumlanabilir.
Rus Nükleer Doktrini Revize Ediliyor
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov, Rus nükleer doktrininde son yıllarda meydana gelen çatışmalar ve Batı’nın özel askeri operasyonlarla ilgili eylemleri doğrultusunda revizyon yapılacağını ifade etti. Ryabkov, Rus makamlarının daha önce de belirttiği gibi nükleer doktrinle ilgili çalışmaların ilerleme aşamasında olduğunu ve son dönem olaylarının bu önemli belgede değişikliklere yol açacağını söyledi.
Putin ve Lavrov’un Nükleer Doktrin Açıklamaları
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı ülkelerin nükleer tehditlerine cevap olarak Rus nükleer doktrininde değişiklik yapma ihtimali sorulduğunda, “Doktrin dinamik bir araçtır ve etrafımızda gelişen olayları dikkatle gözlemliyoruz. Bu doktrinde herhangi bir değişiklik yapılmasını dışlamıyoruz” şeklinde yanıt vermişti.
Putin, askeri doktrinde Rus ordusunun nükleer silah kullanma sebeplerinin iki ana başlık altında toplandığını belirtmişti: birincisi, Rusya’ya yönelik nükleer saldırı; ikincisi ise Rusya’nın varlığına yönelik bir tehdit. Doktrinde nükleer eşiği düşürmek için bir gerekçe görmediğini ifade eden Putin, günümüzde Rusya’nın varlığını tehdit eden bir durumun olmadığını vurguladı.
Ayrıca, nükleer silah kullanma koşullarından birinin henüz gerçekleşmediğini belirten Putin, “Nükleer silah, Rusya’nın hedeflerine ulaşma hızını artırabilir; ancak cephede savaşan askerlerimizin, evlatlarımızın sağlığı her şeyden daha değerlidir” diyerek nükleer silahların kullanımına dair dikkatli bir yaklaşım sergiledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Ukrayna’nın Moskova ve St. Petersburg’u hedef almak için İngiltere’den Storm Shadow seyir füzeleri kullanma izni istemesini şantaj olarak değerlendirdi ve Rus nükleer doktrininde güncellemeler yapıldığını belirtti.
Lavrov, ABD’de 3. Dünya Savaşı‘nın yalnızca Avrupa’yı etkileyecek bir durum olarak gösterilmesine dikkat çekerek, “Bu, böyle bir savaştan etkilenmeyeceklerine inanan ABD’li stratejistlerin zihniyetini yansıtan önemli bir durum. Mevcut koşullarda, kendi nükleer doktrinimizin varlığını kabul ettirmek son derece önemlidir; bu doktrin şu anda gözden geçiriliyor“ dedi.
